Esas No: 2021/10401
Karar No: 2022/4085
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10401 Esas 2022/4085 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 5607 sayılı Kanuna muhalefetten suçlu bulunmuştur. Ancak, yerel mahkemenin verdiği hükümde bazı hatalar tespit edilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Bozulan kararda, suç tarihine göre yürürlükte olan yasalar ve ilgili kanun maddeleri incelenerek, sanığın cezası yeniden belirlenmelidir. Ayrıca, katılan ve davaya katılma hakkı olmayan kişilerin durumları hakkında da yanlış karar verilmiştir.
İlgili Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kanunun 3/5, 3/10, 3/18, 3/22, 5/2, ve geçici 12. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nun 7., 53., 61., 62/1. maddeleri ve Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı
- 7242 sayılı Kanunun 62. ve 63. maddeleri
- CMK'nun 232/6. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan vekilinin nakil aracının iadesine yönelik sınırlı temyiz talebinde bulunduğu, sanığın ise hakkında verilen mahkumiyet hükmünü temyiz ettiğinin anlaşılmasına göre yapılan incelenmede;
Sanığın tekerrüre esas sabıka kaydı bulunduğu halde hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek;
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK'nun 3/1 ve 61. maddesi uyarınca hakça oranda teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, sanık hakkında hapis cezası tayin edilirken alt sınırdan hüküm kurmak suretiyle eksik ceza tayini,
3-Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4-Adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulama maddesinin TCK'nun 52/2. maddesi yerine 50/1. maddesi olarak yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
5-TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
6-Suça konu kaçak sigaraların müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
7-Suçtan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı olmayan ...'nun katılan olarak kabulü ile lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesine göre sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 02.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.