23. Hukuk Dairesi 2016/294 E. , 2018/119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davalı vekili oluğ yetki belgesinin bulunduğunu ancak UYAP işlemleri nedeniyle henüz sunamadığını beyan eden davacı vekili Av.... ile temyiz talebinde bulunan ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf avukatlarının sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında, 03.05.2005 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 5. ve 14. maddelerinin 20.10.2005"te tadil edildiğini, sözleşme uyarınca müvekkilince yapılacak iki blok, toplam 48 daireden, numaraları tek tek sözleşmede sayılan 14 adedinin davalı arsa sahibine ait olacağının, geri kalan dairelerin ise müvekkiline kalacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalıya ait dairelerin bitirilip teslim edildiğini, ancak davalının bir dükkân ve bir dairenin tapusunu müvekkiline devretmediğini ileri sürerek, A blok, zemin kat, 25 no"lu dükkân ile B blok, 1. kat, 1 no"lu dairenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme ile dairelerin %30"unun müvekkilinin, %70"nin ise davacı yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, buna göre müvekkiline 14,40 daire isabet ettiğini, 14 dairenin teslim edildiğini, ancak 0,40 dairenin teslim edilmediğini, dava konusu 25 no"lu dükkânın sözleşmede yer almadığını, fazladan yapılan bu dükkânın da aynı oranda paylaşılması gerektiğini, buna göre müvekkiline 0,70"lik kısmın halen teslim edilmediğini, davacının tapunun tamamını değil, bu oran dahilinde, paydaş olarak tescili isteyebileceğini, sözleşmeye uygun oranda paydaş olmak üzere talepte bulunulursa, ancak bunun kabul edilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yapılacak 48 adet daireden 14,40 dairenin arsa sahibi davalıya, 33,60 dairenin davacı yükleniciye ait olacağı, 14 dairenin davalıya teslim edildiği, sözleşmenin 14. maddesinde arsa sahibine verilecek dairelerin tek tek sayıldığı, bunun dışındaki dairelerin yükleniciye ait olduğunun belirlendiği, bu nedenle mesken niteliğindeki B blok, 1 no"lu dairenin tümüyle davacıya ait olduğu, dükkân konusunda somut belirleme yapılmadığı, bu nedenle sözleşmenin genelinde kabul edilen oransal paylaşıma göre çözüm bulunması gerektiği, bu nedenle, A blok, 25 no"lu dükkânın 3/10 hissesinin davalıya, 7/10 hissesinin davacıya ait olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile A blok, Zemin kat, 25 no"lu dükkânın 7/10 payının, B blok, 1. kat, 1 no"lu dairenin tamamının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı vekilleri ayrı ayr temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak, birbirlerine verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Taraflar arasındaki ihtilaf, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki paylaşım oranlarının isabetli olup olmadığına ilişkindir. Paylaşımın isabetli olup olmadığını taraflar arasındaki sözleşmelere göre çözümlememiz gerekir. 03/05/2005 tarihli sözleşmede, Yapılacak üç bloktaki bağımsız bölümlerin % 30 nun arsa sahibine % 70 nin yükleniciye bırakılacağı, üç bloktan hangi dairelerin arsa sahibine bırakıldığı da bağımsız bölümlerin numaraları belirtilerek 5,6,7 ve 14. maddelerde belirtilmiştir. İlk sözleşmedeki paylaşım hükümleri 20.10.2005 tarihli sözleşmede; İnşaatın iki blok yapılacağı 5,7 ve 14. maddelerin tadil edildiği; buna göre, inşaatın toplam 48 daire olacağı A blokta 1,2,7,8,11,12 ve 16. daireler; B blokta 3,4,15,19,20,23 ve 24. dairelerin arsa sahibine ait olacağı belirtilmiştir.
Dava dilekçesinde belirtildiği gibi ne asıl sözleşmede ne de tadil sözleşmesinde “arta kalan bağımsız bölümlerin yükleniciye kalacağı” belirtilmediği gibi, ilk sözleşmede % 30-% 70 paylaşım oranı da tadil edilmemiştir. Asıl sözleşmedeki %30-% 70 paylaşım oranı dikkate alındığında bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, 14,40 dairenin arsa sahibine ait olması gerekirken 14 bağımsız bölüm verildiği; bu orana göre, yükleniciye 33,60 bağımsız bölüm bırakılmasına rağmen 34 bağımsız bölüm bırakıldığı belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre, yapılan inşaatın %30 - % 70 oranına göre paylaştırılması gerekir. Arsa sahibine bırakılacak bağımsız bölümlerin tek tek sayılması, sadece anılan paylaşım yapılırken baştan hangi bağımsız bölümlerin arsa sahibine bırakılacağını belirlemekten ibarettir. Sözleşmede “arsa sahibine bırakılacak daireler dışında kalanların yükleniciye kalacağı” belirtilmediği için, paylaşımda % 30-% 70 oranı geçerlidir. Bu paylaşım oranı yapılırken bağımsız bölümlerin yönü, katı, büyüklüğü gibi nitelikleri esas alınarak her bir dairenin belirlenecek rayiç değeri ve sözleşmede arsa sahibine bırakılan daireler dikkate alınarak bir paylaşımın yapılması gerekir.
Paylaşım konusunda yerel Mahkemece yukarıda izah edilen şekilde yeterli araştırma yapmadan “A blok zemin kat 25 nolu bağımsız bölümün 7/10 payını; B blok 1. kattaki bağımsız bölümün tamamını davacı adına tescile” karar verilmesinin isabetsiz olduğu kanaatindeyim. Bu nedenle yerel mahkeme kararının Dairemizce bozulması gerekirken onamasına muhalifim.