2. Hukuk Dairesi 2019/7998 E. , 2020/4919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat, kendi manevi tazminat talebinin reddi, iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat talebinin reddi ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.10.2020 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Ortak çocuk Mete Mustafa 16.11.2012 doğumlu olup, ilk derece mahkemesince velayeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Kararın davacı- karşı davalı erkek tarafından bu yönden de istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararından kişisel ilişkiye yönelik düzenlemenin kaldırılmasına karar verilmiş, baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Dosyada yapılan incelemede; davalı-karşı davacı kadının şahsi ilişki günlerinde ortak çocuğun babasının akrabası tarafından istismara uğradığına ilişkin iddiası üzerine, velayet ve kişisel ilişki hususunda aldırılan bilirkişi raporunda “ortak çocuğun babanın yaşam alanında yaşadığı cinsel istismarın etkisiyle varolan anksiyetel tepkileri ve gelişen korkuları göz önünde bulundurulduğunda baba ile ortak çocuk arasında, küçüğün yaşamış olduğu mahal dışına çıkmadan ve de yatılı olmamak kaydıyla sınırlı düzeyde şahsi ilişki kurulmasının, bu sürecin de anne tarafından desteklenmesinin küçüğün psikolojik, pedagojik ve sosyal gelişimi açısından uygun olacağı kanaati bildirildiği” anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararı olup ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur. Ancak çocuğun gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi onun yüksek yararına değil ise ana veya babasıyla gözetim altında, yatılı olmadan dahi kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir. Bu sebeple, mahkemece, üç kişilik uzman heyetinden rapor alınmak ve idrak çağındaki çocuğun bizzat dinlenerek, görüşü alınıp ve diğer tüm deliller de göz önüne alınmak suretiyle, infazda tereddüt oluşturmayacak ve çocuğun üstün yararını tehlikeye düşürmeyecek ve amaca da uygun şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2.540 TL. Vekalet ücretinin Levent"ten alınarak duruşmalı temyiz eden Rukiye"ye verilmesine, aşağıda yazılı harcın Levent"e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 218.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Rukiye"ye geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2020 (Çrş.)