Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1264
Karar No: 2013/6641
Karar Tarihi: 13.06.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/1264 Esas 2013/6641 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil davasında Hazine, çekişmeli taşınmaz üzerinde orman bulunduğunu belirterek tapusunun iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilmesi istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek tapu kaydının iptal edilmesi ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil edilmesi gerektiği bölümleri belirlemiştir. Ancak, Hazine'nin dava konusu taşınmazın bir bölümünün özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. Mahkeme kararı, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi hükmüne göre, çekişmeli taşınmazın orman içi açıklığı niteliğinde olduğu, orman kadastrosu yapılması gerektiği, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, özel mülke dönüşmesine izin verilmediği belirtilmiştir. Orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, kanun gereği orman olarak kabul edildiği için zilyetlik yoluyla kazanılamaz ve özel mülk olarak
20. Hukuk Dairesi         2013/1264 E.  ,  2013/6641 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ile davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    K A R A R

    Yörede 1992 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında .... Köyü 106 ada 75 parsel sayılı 32827.42 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde vergi kaydına dayalı olarak .... adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı Hazine, ... mirasçılarına husumet yönelterek açmış olduğu davada, çekişmeli taşınmaz üzerinde halen orman ağaçları bulunduğunu belirterek, tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 28317.47 m²"lik bölüme ait tapu kayıdının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, (A) ile gösterilen 4509.95 m²"lik bölüm yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı Hazine ile davalılardan ...tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1993"de yapılan eski tahdidin aplikasyonu ve 2/B madde çalışmaları kesinleşmeden iptal edilmiştir.
    1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemince yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (B) harfli bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre , davalılardan ..."ın temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Hazinenin temyiz itirazlarına gelince;
    Davaya konu parselin kişiler adına tescile karar verilen (A) harfli 4509.95 m2"lik bölümü dört yönden aynı parselin orman olduğuna karar verilen bölümü ile çevrelidir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) harfli bölümünün 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi hükmüne göre orman içi açıklığı niteliğinde olduğu, 15.07.2007 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu bulunduğu, H.G.K."nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830 E. - 1034 T.; 17.12.1997 gün ve 1997/20-808 E. - 1039 K.; 22.10.2003 gün ve 2003/20-665 E.- 614 K; 11.10.2004 gün ve 2004/7-531 E. - 581 K. sayılı kararlarında da açıklandığı gibi bu tür yerler kesinleşen orman kadastro sınırları dışında bulunsa bile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle zilyetlikle kazanılamayacağından özel mülk olarak kişiler adına tescil edilemeyeceği, tapu kaydı oluşturulsa dahi, yolsuz tescil niteliğinde olması nedeniyle sahibine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gibi, başlangıçtan beri geçersiz olan kaydın bir süreye bağlı olmaksızın her zaman açılacak dava ile iptal edilebileceği (H.G.K. 30.02.2001 gün 2001/1-464 E. - 470 K. ve 19.02.2003 gün ve 2003/20-102 E. - 90 K; 03.12.2008 gün ve 2008/7-717 E.- 722 S.K.) gözetilmemiştir.
    6831 sayılı Kanunun 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.

    6831 sayılı Kanun, madde: 17/1-2
    Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
    Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (17/06/2004 gün ve 5192 sayılı Kanunu ile değişik hali).
    Kanun metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal elkoyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
    Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].
    Kanun koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır.
    Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
    Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, kanun gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
    Mahkemece, değinilen yönler ile davalıların taşınmazın bedelini de talep edebilecekleri gözetilerek, Hazinenin davasının kabulü gerekirken, dava konusu taşınmazın bir bölümünün özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının REDDİNE;
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 13/06/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi