Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5103
Karar No: 2014/6012
Karar Tarihi: 13.05.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/5103 Esas 2014/6012 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/5103 E.  ,  2014/6012 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AĞRI KADASTRO MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/01/2014
    NUMARASI : 2011/461-2014/21

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Y.. Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 122 ada 1, 2 ve 22 parsel sayılı 16.487.66, 4.754,04 ve 9.813,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, 4753 sayılı Yasa kapsamında yapılan çalışmalar sırasında mera olarak ölçülmesi ve kadimden beri de mera olması nedeniyle orta malı olarak sınırlandırılarak tespit edilmiştir. Davacılar N.. A.., M.. A.. ve Y.. A.., tapu ve vergi kaydı, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Y.. K.."ne husumet yönelterek dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların mera niteliği ile yapılan tespitlerinin iptali ile tarla niteliği ile 1/3 paylarla davacılar N.. A.., M.. A.. ve Y.. A.. adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, karar başlığında taraf gösterilmek suretiyle davadan haberdar olan davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava ve temyize konu 122 ada 1, 2 ve 22 parsel sayılı taşınmazlar mera olarak tespit edilmiş olup, bu taşınmazlara karşı açılacak davalarda husumetin Hazine ile ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda davacılar, husumeti yalnızca Köy Tüzel Kişiliğine yöneltmişler, yargılama sırasında Hazine usulüne uygun olarak davaya dahil edilmemiş, sadece karar başlığında taraf gösterilmekle yetinilmiş, bir başka deyişle davada taraf koşulu sağlanmamıştır. Taraf koşulu dava şartlarından olup, mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, mahkemece dava dilekçesi ve duruşma günü Hazineye tebliğ edilerek taraf koşulu sağlanmalı, davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalıdır. Diğer taraftan mahkemece, usulüne uygun mera araştırması yapılmamış, davacının dayanağı tapu ve vergi kayıtları tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilip uygulanmamış, komşu bir kısım taşınmazların kadastro tutanakları ile dayanağı belgeler getirtilerek yöntemince denetim yapılmamıştır. Dava ve temyize konu 122 ada 1, 2 ve 22 parsel sayılı taşınmazların, 4753 sayılı Yasa uyarınca bölgede yapılan Toprak Tevzi çalışmaları sırasında bu yere ilişkin hukuki değeri takdir edilemeyen 205 tahrir numaralı vergi kaydının bulunduğuna da değinilerek belirtmeliğin 272 parsel numarası ile mera olarak belirtmesi yapılmış, kadastro komisyonunca 14.01.2011 tarihinde 3402 sayılı Kanun"un 16/B maddesine istinaden mera olarak sınırlandırıldığı belirtilmek suretiyle kadastro tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş; öncelikle
    davacı tarafın dayandığı kayıtların yöntemince uygulamasının yapılması ve çekişmeli taşınmazların kadim mera olup olmadığının tespit edilmesidir. Davacı tarafın dayandığı kayıtların çekişmeli taşınmazlara uymadığının ve taşınmazların kadim mera olduğunun tespit edilmesi halinde kadim merada davacıların zilyetliğine itibar edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmelidir. Kadim mera olmadığı anlaşılması halinde mera olarak belirlendiği 1961 yılına kadar 20 yılı aşan kazanmayı sağlayan zilyetliğin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun araştırılması gerekir. Bunun için çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede çalışma yapan toprak tevzii komisyonunca düzenlenen belirtmelik tutanağı ve tüm ekleri, toprak tevzii komisyonu çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz veya komşu taşınmazlara uyduğu bildirilen tüm kayıtlar ile çekişmeli taşınmazlara komşu olan ve dosyadaki kayıt ve belgeler itibariyle ada numaraları belirlenemeyen 31, 32, 34, 37, 44 ve 240 sayılı kadastro parsellerinin tutanak örnekleri ve dayanakları ile bu taşınmazlara karşılık gelen tevzi parsellerinin dayandığı belirtmelik tutanakları ve belirtmelik tutanaklarında yer alan tapu ve vergi kayıtları, davacının dayandığı tapu ve vergi kayıtları (tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte), dava konusu yerlere ilişkin kadastral pafta örneği, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar), 1/5000 ölçekli standart topoğrafik fotogrametrik harita ile imar-ihya öncesi ve sonrası evreleri kapsayacak şekilde beşer yıllık üç ayrı evreye ait hava fotoğraflarıyla stereoskopik inceleme için model oluşturacak ardışık ve bindirmeli iki hava fotoğrafı ve varsa en eski uydu fotoğrafları getirtilerek, dosya tamamlandıktan sonra mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte ziraat bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi teknik bilirkişi ile komşu köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı nitelikteki kişiler arasından bildirecekleri tanıkları ve hayatta olmaları halinde toprak tevzii komisyonu çalışmalarında görev yapan yerel bilirkişi veya ihtiyar heyeti üyelerinden çekişmeli taşınmazlarla ilgili bilgi alınmalıdır. Davacı tarafın dayandığı tapu ve vergi kayıtları ile belirtmelik tutanağında sözü edilen 205 tahrir numaralı vergi kaydının dava ve temyize konu 122 ada 1, 2 ve 22 parsel sayılı taşınmazlara uyup uymadığı ve davacılarla tapu ve vergi kayıt maliklerinin ilgisinin olup olmadığı hususları araştırılmalı, uzman teknik bilirkişi eliyle davacı tarafın dayanağı tapu kaydının varsa haritası zemine uygulanarak tapu kayıtlarının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının uygulanamaması durumunda ise, davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile toprak tevzi komisyonu belirtmelik tutanağında imzaları bulunan belirtmelik tutanağı bilirkişileri ve ihtiyar heyeti üyelerinden, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin kimden kime ve nasıl geçtiği, çekişmeli taşınmazların öncesinin kadim mera olup olmadığı, taşınmazların, tevzii çalışmalarının yapıldığı 1961 yılına kadar ve halen mera olarak kullanılıp kullanılmadığı gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmelidir. Keşfe katılacak ziraatçi bilirkişiden çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildiren, zilyetlikle edinilebilecek kültür arazisi olup olmadığını açıklayan, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, gerektiğinde çekişmeli taşınmazların
    değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor, uzman fen bilirkişisinden ise keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir ayrıntılı rapor alınarak çekişmeli taşınmazın imar-ihya öncesi niteliği ile imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi