20. Hukuk Dairesi 2013/27 E. , 2013/6629 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...Köyü, 159 ada 77 parsel sayılı 2453,58 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalılar murisi adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmakla birlikte mütegayip eşhastan kalan yani kayıp ve yitik kişilerden Hazineye intikal eden tapulu yer olduğu iddiasıyla kadastro mahkemesinde tespite itiraz davası açmıştır. Askı ilân süresi içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle kadastro mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine davacı yanın başvurusu ile dosya sulh hukuk mahkemesine intikal ettirilmiştir.
Orman Yönetimi ise, 10/05/2010 tarihli harçlı dilekçesiyle taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece, davacı Hazinenin davasının reddine, katılan davacı ... Yönetiminin açtığı davanın ise kabulüne ve dava konusu Emirler Köyü, 159 ada 77 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yer ve orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre, davacı Hazine tarafından, 21.01.2009 tarihli dava dilekçesi ile kadastro mahkemesinde açılan davanın, 30 günlük askı ilân süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı ile Andırın Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği, sulh hukuk mahkemesince işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece sürelerin hesabında yanılgıya düşülmüştür. H.U.M.K.’nun 161. maddesinde “Müddet gün olarak tayin edilmiş ise, tefhim veya tebliğ edildiği gün hesaba katılmaz ve son gün tatil saatinde biter.” hükmü getirilmiştir. Dava konusu parselin kadastro tutanağı 22.12.2008 tarihinde ilâna çıkarılmış, 23.12.2008 tarihinden itibaren 30. gün, 21.01.2009 günü mesai saati bitimine denk gelmekte olup; dava da bu tarihte açıldığından, süresindedir. Tutanak arkasında 20.01.2009 tarihinde son bulduğunun yazması bir hüküm ifade etmez.
Zaman bakımından kadastro mahkemesinin görev ve yetkisini düzenleyen 3402 sayılı Kanunun 26/4 maddesi hükmüne göre “Kadastro mahkemesinin yetkisi (görevi), her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlar.” Kadastro mahkemesinin davayı görebilmesi için dava konusu taşınmaz hakkında tespit tutanağı düzenlenmesi ve kanunî süre içerisinde dava açılmış olması gerekir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup; temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın, yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu sebeple, mahkemece yapılacak iş: çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağı kesinleşmediğinden, davaya bakma görevinin Kadastro Mahkemesine ait olduğu düşünülerek görevsizlik kararı vermekten ibarettir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 13/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.