
Esas No: 2013/1247
Karar No: 2013/3143
Karar Tarihi: 05.03.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/1247 Esas 2013/3143 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 106 ada 8 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline, 136 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ise davalı ..."a tahsis edildiğini ancak, davalı ..."ın kendisine verilen evin yerini beğenmediğini ve bu yüzden tarafların anlaşarak birbirlerine tahsis edilen yerleri değişerek, değiştirilmiş halde 1997 yılında taşındıklarını ve bu şekilde davacının malik olduğu inancıyla birtakım eklemeler yaptığını ve akabinde tapuda değişim beklerken davalı ..."in kötü niyetli olarak taşınmazı eşi olan diğer davalı ..."a devrettiğini ve davacının davalı ..."den tahliye ihtarı aldığını belirterek davalıların 136 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ferağ işlemlerinin yapılmasına zorlanmasını ya da her iki taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek 136 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacı adına, 106 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile her iki taşınmazın tapu kaydının iptali ile 136 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına ve 106 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Dava, tahsise dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Dosya içerisindeki belgelere ve ... ve İskan Müdürlüğünün 19.01.2007 tarihli, 443 sayılı yazısına göre 1995 yılında meydana gelen deprem
nedeniyle inşaa edilen afet konutlarının Hazine adına tescil edilmesinden sonra dava konusu 136 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı ..., 106 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Ancak davacı ve davalı kendisine yapılan tahsisin aksine birbirlerinin taşınmazlarına yerleşmişlerdir. Bu davada bir takım iyileştirmeler yaptığını ileri süren davacı mevcut haliyle davalı adına tahsis edilen taşınmazın kendi adına, kendi adına tescil edilen taşınmazın ise davalı adına tescilini dava etmiş, mahkemece de talep gibi hüküm kurulmuştur.
Tahsise dayalı tapu iptali davalarında tapu kaydının iptali ile tescil istenebilmesi için öncelikle dava konusu taşınmazın davacıya tahsis edildiğine ilişkin geçerli bir tahsis işleminin mevcut olması, tahsis gereğince ödenmesi gereken bedelinde davacı tarafından ödenmiş olması gereklidir.
Bu durumda her bir taşınmaz idarece kimin adına tahsis edilmiş ise koşulları gerçekleştiği takdirde onun adına tescili gerekeceğinden mahkemece yazılı şekilde tapu iptali ve tescili kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, davalının davacı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tescili konusunda bir talebi bulunmadığı halde 6100 sayılı HMK" nın 25. maddesine aykırı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 05.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.