8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2359 Karar No: 2017/1100 Karar Tarihi: 06.02.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/2359 Esas 2017/1100 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2017/2359 E. , 2017/1100 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, dava konusu 462 ada 3 ve 4 parselde kayıtlı taşınmazın yaklaşık 665m2lik kısmının 30 yılı aşkın süredir vekil edenlerinin zilyetliğinde bulunduğunu, olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanma koşullarının gerçekleştiğini açıklayarak dava konusu taşınmazda 665m2lik bölümün vekil edenleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar Hazine vekili ve ... vekili TMK 713/2 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığını bunun yanısıra davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların davalılar adına kayıtlı olmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). Davacı, dava konusu taşınmazda 45 yılı aşkın süredir zilyet olduğunu, TMK 713. maddesinde belirtilen olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisap koşullarının gerçekleşmiş olduğunu açıklayarak tapu iptali ve adına tescil talebinde bulunmuş, Mahkemece yukarıda açıklanan nedenle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 713. maddesinin 1. bendinde "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."2. Bendinde, "Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce (…)(1) hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. " hükmü yer almaktadır. Kanun maddesinde de açıkça yazılı olduğu üzere, her bent ispat koşulları nedeniyle ayrı ayrı davaların konusudur. Davacının davasının ne şekilde nitelendirileceği, davacı tarafından açıklığa kavuşturulmasına bağlıdır. Bu nedenlerle; Mahkemece, HMK 31. madde gereğince aydınlatma ödevi çerçevesinde, davacı taraftan istenecek açıklama karşısında talebi nitelendirilerek, dava koşullarının ve davanın kime karşı yöneltileceğinin belirlenmesi, belirlenen talep ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu işlemler yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.