17. Hukuk Dairesi 2014/5999 E. , 2015/14229 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalı....."nın işleteni, davalı ....."in sürücüsü olduğu araç ile davacıların murisi ...."ın sürücüsü ve işleteni olduğu motorsikletin çarpışması sonucunda meydana gelen kazada muris motorsiklet sürücüsü ...."ın vefat ettiğini, davalının kusurlu ve 0,65 promil alkollü olduğunu ileri sürerek, davacı eş ... için 20.000,00 TL, davacı çocukları ... ve ...için 10.000,00"er TL"den toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..... vekili, kazada sürücü ...."in kusuru olmadığını, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı eş ....için 3.500,00 TL, çocuklar... için 2.000,00 TL, .... için 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı eş ve çocuklar için takdir olunan manevi tazminatın ölen murisin yaşı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ve oluşa göre uygun olmadığı görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.