10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2782 Karar No: 2015/5918 Karar Tarihi: 30.03.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/2782 Esas 2015/5918 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/2782 E. , 2015/5918 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ..........tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve özellikle; 2918 sayılı Yasanın 3. maddesinde araç sahibi; “Araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kişidir.”, İşleten ise: “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Kural olarak aracın trafik tescilinde adına kayıtlı olduğu kişi yani araç sahibi aracı kendi hesabına ve kendisine ait olmak üzere kullanıyor üzerinde çıkar sağlıyorsa aynı zamanda işleten olup, hem şekli hem de maddi anlamda işleten sıfatını alacaktır. 2918 Sayılı Yasanın 85. maddesinde ise işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup, araç işletenin sorumlu tutulabilmesi için, araç işletme faaliyeti ile zarar arasında uygun illiyet (nedensellik) bağının bulunması gerekir. Karayolları Trafik Kanunu açısından uygun illiyet bağı, motorlu araç işletme faaliyetinin bir zarara sebep olmasıdır. Zararın motorlu aracın işletilmesi nedeniyle meydana geldiği kabul edilebiliyorsa, başka bir ifade ile araç işletilmeseydi zarar meydana gelmezdi denilebiliyorsa, bu durumda uygun illiyet bağının varlığı kabul edilir. Meydana gelen zarar ile motorlu araç işletme faaliyeti arasında ilgi bulunmasına rağmen, işletme faaliyeti zararın sebebini oluşturmuyorsa diğer bir deyişle işletme faaliyeti o zararın doğumu için yetersiz kalıyorsa bu durumda uygun illiyet bağı bulunmadığı için işleten sorumlu tutulamayacaktır. Dosya kapsamına göre, Mahkemece, 1479 sayılı Yasanın 63 ve 2918 sayılı Yasanın 3. maddeleri uyarınca, aracın trafik sicilinde kayden maliki olan davalının, aksini kanıtlayamaması nedeniyle aynı zamanda araç işleteni olduğunun gözetilmemesi isabetsiz ise de, ceza yargılamasında alınan Adli Tıp Kurumu raporu ve bozma sonrası kusur durumunun belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda, kazanın araçtaki bir arızadan kaynaklanmaması ve sigortalı araç sürücüsünün şerit ihlali yaparak kazaya sebep olduğunun ve tam kusurlu bulunduğunun bildirilmesi karşısında, araç işletme faaliyeti ile zarar arasında uygun illiyet (nedensellik) bağının bulunmadığı ve ehliyetsiz araç kullandırmanın kazaya etkisinin bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 30.03.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.