10. Hukuk Dairesi 2015/5676 E. , 2015/5916 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun bulunmasına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, davalılar avukatlarının yerinde görülmeyen, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir.
6552 sayılı Kanun ile ilgili olarak öncesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan hükümet teklifinde, söz konusu düzenleme 54. madde olarak yer almış, izleyen 55. maddede “5521 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.” denildikten sonra “7 nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü Geçici 3. madde olarak öngörülmüş, ancak yasalaşma aşamasında anılan Geçici madde çıkarılıp 6552 sayılı Kanunda bu türden düzenlemeye yer verilmemiştir.
Diğer taraftan, 5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.
Şu durumda, hizmet tespiti davalarında Kurumun feri müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca ve özellikle yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açıktır.
Dosya kapsamına göre; 11.09.2014 tarihinden önce açılan işbu davada, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, Mahkemece, davalı Kurum feri müdahil olarak benimsenip yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin yalnızca davalı işverene yüklenmesi, davalı Kurum yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin 8. paragrafının tamamen silinerek yerine, “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan ........ uyarınca 1.500,00TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine;
Davacı tarafından yapılan 414,50TL yargılama giderinin davacının haklılık oranı dikkate alınarak takdiren 207,25TL’sının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” cümlelerinin yazılmasına, davalı yararına vekalet ücretine ilişkin 9. paragrafının tamamen silinerek yerine, “Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan ...... uyarınca 1.500,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı............."nden alınmasına, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.