Esas No: 2020/1571
Karar No: 2022/15941
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/1571 Esas 2022/15941 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık kişinin, üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil olmadığından beraat yerine mahkumiyetine karar verildiği, ancak çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan sanığın şikayet edenin vazgeçmesi nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Mahkeme kararında basit yargılama usulünün \"hükme bağlanmış dosyalarda\" uygulanmasını engelleyen CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki \"hükme bağlanmış\" ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK.nın 73/4, 5271 sayılı CMK.nın 223/8 ve 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddeleri belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Sanık ...’in savunmasının aksine, üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil olmadığından, yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince:
a-) Mağdure ...’in aşamalardaki beyanlarında sanık ... ile aralarında olay öncesine dayalı gönül ilişkisi olduğunu, olay günü de rızasıyla sanık sanık ile evlenmek amacıyla kaçtığına yönelik beyanı, sanık ...’in de aşamalarda mağdur ile anlaşarak evlenmek amacıyla kaçtıklarına ilişkin savunmaları, sanık ... ile mağdur ...’in olaydan kısa bir süre sonra evlenmeleri, tanıklar ..., ... ve ...’ın aşamalardaki çelişkili beyanları dışında sanığın mağdureyi zorla alıkoyduğuna dair şüpheden uzak delil bulunmadığı, mevcut delil durumuna göre de; kayden 16.02.1993 doğumlu olup olay tarihinde on altı yaşı içerisinde olan ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından rızasına itibar edilen mağdure ...’in, herhangi bir cebir, tehdit veya hile olmaksızın rızası ile aralarında gönül ilişkisi bulunan sanık ... ile önce yolda durdurdukları bir araçla Kars iline gittikleri, oradan da otobüsle İstanbul’a sanığın ablasının yanına gittikleri ve bir süre orada kaldıkları anlaşılan olayda eylemin basit yargılama usulüne ve uzlaşmaya tabi olan
TCK.nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturduğu, velayet hakkı ihlal edildiği için söz konusu suçun mağduru olan ...’in soruşturma aşamasında 06.01.2015 tarihli dilekçesi ile şikayetinden vazgeçtiği anlaşılmakla, takibi şikayete bağlı olan suçun kovuşturma şartı olan "şikayet" koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle, sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra kabulü halinde 5237 sayılı TCK.nın 73/4, 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
b-) a bendinde belirtilen bozma kapsamına göre:
Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin "01.01.2020 tarihi itibariyle... hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda .... basit yargılama usulü uygulanmaz" bölümündeki "hükme bağlanmış" ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek "lehe kanunun uygulanması ilkesi" benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün "hükme bağlanmış dosyalarda" uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki "hükme bağlanmış" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.