2. Ceza Dairesi 2020/6871 E. , 2020/7112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 29.06.2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
Sanığın aynı apartmanda, ayrı dairelerde ikamet eden müştekilere karşı müştekilerin konutlarının eklentisi niteliğinde olan, muhkem kapı ve özel kilitleri bulunan kömürlüklerinden hırsızlığa teşebbüs etmesi şeklindeki eylemin tek bir konut dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturacağı gerekçesiyle, hükmün onanmasına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyoruz. Şöyle ki;
Konut dokunulmazlığını bozma suçu 5237 sayılı TCK’nın 116. maddesinde düzenlenmiştir. Suçun genel kast ile işlenmesi yeterli olup özel suç kastı aranmamıştır. Suçun oluşması için, sahibinin rızası olmadan girilen ya da rızasıyla girildikten sonra istendiği halde dışarı çıkılmayan bir konut veya eklentisi olmalıdır. Konut veya eklentinin bulunması suçun unsurlarından birisi ve adeta ön koşuludur. Bu nedenle, öncelikle konut ve eklenti kavramları üzerinde durulmalıdır.
Konut; kişilerin, devamlı veya geçici olarak yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerlerdir. Eklenti ise, konut veya benzeri yapıların kullanılış amaçlarından herhangi birini tamamlayan diğer yapılar veya yerlerdir. Diğer bir anlatımla, girilmesi konutta oturanların huzur ve güvenliğini bozabilecek, konuta bağlı veya çok yakın ek yapılar ya da yerlerdir. Avlu, ahır, bahçe, teras, samanlık, odunluk, kömürlük, balkon gibi yerler eklentidir.
Bir yerin eklenti sayılabilmesi için, bu yeri kullanan ve tasarruf edenlerin başkalarının izinsiz girmelerini istemediklerine ilişkin iradelerini açık veya ortülü biçimde açıklamaları gerekir. Eklenti veya konut sahipleri, bu yerlerin kendilerine ait olduğunu, izinsiz girilmesinden rahatsızlık duyacaklarını dış dünyaya yansıtmalıdırlar. Tahsis gayesinin bazı maddi engellerle belirtilmesi yeterlidir. Konut veya eklentisini dış dünyadan ayırıcı belirtiler, o yer sahibinin yaşama biçimi, mevcut olanakları, sosyal ve ekonomik durumu ile kültürel ile yöresel özelliklere, gelenek ve göreneklere göre farklılıklar gösterebilir. Bu husus olaysal olarak değerlendirilmeli, tayin ve takdir edilmelidir. Örneğin; bahçenin etrafına çekilen duvar, izinsiz girişi önleyecek bir engel olduğu gibi, kapı önüne yapılan sahanlık veya avluyu çevreleyen ve çit görevini yapan çiçeklik ya da sınıra açılan ark, asılan “girilmez” yazısı bu yere girmenin istenmediğini gösteren belirtilerdir.
Öte yandan konut dokunulmazlığını bozma suçu, kişi hürriyeti aleyhine işlenen suçlardandır. Bu suçun temel vasfı, kişi özgürlüğüne karşı işlenmiş olmasıdır. Korunan değer, mülkiyet, zilyetlik vs. tasarruf hakkı olmayıp, burada oturma nedeniyle kişi özgürlüğüdür. Yasa koyucu konutla birlikte, konutu korumada zaruri bulunan eklentiyi de ayrıca korumuş, eklentiye girenin de cezalandırılması gerektiğini kabul etmiştir. Bir yerin eklenti olup olmadığını belirlerken dikkat edilmesi gereken bir diğer hususta, o yere girilmekle kişi, huzur ve güvenliğinin bozulup bozulmayacağının tespitidir. Girilmesi veya girildikten sonra çıkılmaması konutta oturanların huzur ve sükununu bozmuş ise o yer eklenti kabul edilmelidir.
Apartman giriş kapısından sonraki koridorların, merdiven ve merdiven boşluklarının daire giriş kapısı ön kısımlarının apartmanda oturanlara ait ortak eklenti, hangi kat sahibine ait olduğunu gösterir (daire no’su gibi) muhkem kapısı ve özel kilidi bulunan odunluk veya kömürlük ise ilgili kat malikinin konutunun eklentisi olduğundan kuşku yoktur.
Somut olayda sanığın beş ayrı müştekinin oturdukları konutun eklentisi niteliğinde olan kömürlüklerine girilerek hırsızlık yapılmaya teşebbüs edilmesi nedeniyle her bir müştekinin huzur ve sükununun ayrı ayrı bozulduğunun kabulü gerekmektedir. Kömürlükler her bir müştekinin ikametlerinin eklenti niteliğindeki birer parçasıdır. Sahiplerinin rızası dışında girilmesi durumunda her bir müştekinin mutlaka bu giriş nedeniyle rahatsızlık duyacağı huzur ve sükununun bozulacağı aşikardır. Bu nedenle sanık hakkında ayrı ayrı beş kez konut dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulması ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca cezanın infazı bakımından kazanılmış hakkının korunmasına karar verilmesi gerekirken, tek suçtan mahkumiyet hükmü kuran ilk derece mahkemesinin hükmünün onanmasına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyoruz.