Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2015/2907
Karar No: 2017/852
Karar Tarihi: 26.04.2017

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/2907 Esas 2017/852 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, ihbar olunan hakim tarafından verilen tedbir kararı nedeniyle hakime hakaret suçu nedeniyle kamu davası açılması ve beraat kararı verilmesine rağmen manevi tazminat istemidir. Mahkeme, hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle sorumluluklarına ilişkin kanun maddelerinin sınırlı ve sayılı durumları ifade ettiğini belirterek, dava konusu olayın hukuka aykırı bir eylem olmadığı sonucuna varıp davanın reddine karar vermiştir. Kanun madde numaraları ise HUMK'nun 573 ve devamı maddeleri ile yargılama aşamasında yürürlüğe giren HMK'nun 46-49. maddeleridir. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 49. maddesi gereği davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu         2015/2907 E.  ,  2017/852 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece)

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince;
    “DAVA: Dava dilekçesinde, ihbar olunan hakim tarafından verilen tedbir kararı nedeniyle reddi hakim talebinde bulunulduğu ve durumun adalet müfettişlerine bildirildiği; bunun üzerine, ihbar olunan hakimin şikayeti nedeniyle soruşturma başlatıldığı ve davacı hakkında hakime hakaret suçu nedeniyle kamu davası açıldığı; yargılama sonucunda beraat kararı verildiği; şikayetin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, 5.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi talep ve dava olunmuştur.
    CEVAP: Cevap dilekçesinde, dava şartlarının ve sorumluluk koşullarının oluşmadığı savunulmuştur.
    GEREKÇE: Dava, hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    Hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle sorumlulukları,dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nun 573 ve devamı maddeleri ile yargılama aşamasında yürürlüğe giren HMK"nun 46-49. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Her iki yasada da gösterilen sorumluluk nedenleri, örnek niteliğinde olmayıp; sınırlı ve sayılı durumları ifade etmektedir.
    Dava ile ilgili olarak, Kartal 1.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/217-2009/171 sayılı dosyası getirtilip incelenmiştir. Davacının, sanık sıfatıyla yargılandığı dosyada beraat kararı verilmiş ve kesinleşmiştir.
    Somut olayda, sorumluluğa dayanak yapılan olgu; ihbar olunan hakim tarafından hukuka aykırı olarak şikayet dilekçesi verilmesidir. Şikayet, maddi olgulara dayalı bulunmakta olup; sorumluluğa neden olarak gösterilen olay da hak arama kapsamındadır. Salt zarar verme amacı ile davranıldığı yönünde bir delil bulunmamaktadır. Şu durumda, hukuka aykırılıktan söz edilemez. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda, para cezasında yeniden değerleme oranında yapılması gereken artırım miktarı ile dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutulmuştur.
    HÜKÜM: Gerekçede açıklandığı üzere;
    1-HMK"nın 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın reddine,
    2-HMK"nın 49. maddesi nedeniyle 700,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsiline,
    3-Alınması gereken 27,70.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 74,25.-TL"den düşümü ile kalan 46,55.-TL"nin istek halinde davacıya iadesine,
    4-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir olunan 3.000,00.-TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,”
    dair verilen 24.03.2015 gün ve 2013/27 E., 2015/13 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46.maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili tarafından Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesine verilen dava dilekçesinde,Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/189 Değişik İş sayılı dosyasında taraf avukatı olan müvekkilinin davalı hakimin verdiği ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiğini, ayrıca tedbir kararındaki diğer usulsüzlükler ve şüpheli durumlar nedeniyle davalı hakkında o sırada Tuzla Adliyesinde teftişte bulunan Adalet Bakanlığı müfettişlerine başvurduğunu ve reddi hakim talebinde bulunduğunu, bunun üzerine davalı hakimin 01.11.2006 tarihinde müvekkilinin telefonda kendisine küfür ettiğini iddia ederek şikayetçi olduğunu, müvekkili hakkında bu şikayet üzerine Kartal l. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/217 Esas sayılı dosyasıyla kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçlamasıyla dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiğini, bu süreçte müvekkilinin söylemediği sözlerden dolayı sanık olarak yargılandığını, atılan iftira nedeniyle psikolojik açıdan yıprandığını ve manevi ızdırap çektiğini, davalının yönelttiği isnatların iftira olduğunun belgeler ve tarihler ile sabit olduğunu, davalının tamamen misilleme yapmak amacıyla şikayetçi olduğunu, nitekim Adalet Bakanlığı müfettişlerinin incelemesi üzerine davalı hakkında soruşturma başlatıldığını ve neticede hakkında yer değiştirme cezası verilerek Kartal Ağır Ceza Mahkemesi üyeliğinde görevlendirildiğini, yaşanan süreç ve davalının şikayetinin zamanlamasının davalının isnatlarının haksız olduğunu gösterdiğini ileri sürerek 5.000,00-TL manevi tazminatın haksız şikayet tarihi olan 01.11.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Hakim ... tarafından Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesine sunulan cevap dilekçesinde, davanın yargısal faaliyetiyle ilgili işlemler nedeniyle açıldığını, husumetin şahsına yöneltilemeyeceğini, şahsi bir işleminin söz konusu olmadığını, kamu adına verdiği karar nedeniyle davanın Devlet aleyhine açılması gerektiğini, olay tarihi itibarıyla Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi olarak görev yapmakta olduğu için HUMK’nın 575/2. maddesi uyarınca davanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı beraat etmiş olsa da hakaret olayının sabit olduğunu, beraat kararının delil yetersizliği gerekçesiyle verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesince davalının Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi olduğu tarihte görevi esnasında tuttuğu tutanak nedeniyle manevi tazminat talep edilmiş olduğundan, HUMK’nın 575/2 maddesine göre İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Bu karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince 03.10.2011 tarihinde onanarak kesinleşmiştir.
    Davacı vekilinin talebi üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın Asliye Hukuk hakimi olan davalının haksız fiilinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, 6110 sayılı Yasanın 12. maddesi ile 2802 sayılı Kanuna eklenen 93/A maddesinin b bendinde de kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa hakim veya savcı aleyhine tazminat davası açılamayacağı, devlet aleyhine açılan tazminat davasının ise ilgili Yargıtay Hukuk Dairesinde açılacağı, HMK’nın 47. maddesinde de tazminat davasının ilgili Yargıtay Hukuk Dairesinde açılacağının düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    İş bu görevsizlik kararının temyiz edilmeden kesinleşmesi ve davacı vekilinin talebi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla, her ne kadar davacı tarafından davalı Hakim ... hasım gösterilerek dava açılmış ise de, görevsizlik kararındaki gerekçeler dikkate alınarak dava dilekçesi ve ekleri Hazineye davalı sıfatıyla ve Hakim ... vekiline ihbar olunan vekili sıfatıyla tebliğ edilmiştir.
    Davalı ... vekili HMK"nın 46. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
    İhbar olunan Hakim ... bu aşamada davaya karşı cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
    Özel Dairece yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başka harç alınmasına mahal olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 26.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi