Esas No: 2021/8123
Karar No: 2022/374
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8123 Esas 2022/374 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, orman kadastrosunda sınırlandırılan taşınmazlarının içindeki tarlalarının tescili için dava açmıştır. Mahkeme, davacıların talebini kısmen kabul ederek taşınmazın bir kısmının iptalini ve davacı adına tescilini kararlaştırmıştır. Ancak Hazine vekili mahkemenin kararına itiraz etmiştir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda krokide A harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünde davacıların zilyetlik hakkı bulunmadığı, orman niteliği ile sınırlandırılmasının doğru olduğu belirlenmiştir. Bunun üzerine mahkeme, davacılardan ... ve ...'in temyiz itirazlarını reddederken, Hazine vekilinin temyiz itirazını kabul etmiş ve davayı bozmuştur. Kararda, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hüküm bozulmuştur. Ayrıca tarafların HUMK'un 440/1 maddesi gereğince karar düzeltme isteğinde bulunabilecekleri belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5304 sayılı Kanun
- 3402 sayılı Kanun'un 4. maddesi
- 6831 sayılı Kanun'un 17/2. m
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Orman Kadastrosuna ve Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hüküm davacılardan ... ve ... ile davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı ...' ün temyiz istemi mahkemenin 23.3.2018 tarihli ek kararıyla reddedilmiş ve anılan ek karar da davacı ... tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili Merkez ilçesi ... Köyünde bulunan ... Kaya Mevkii 101 ada 1 parsel sayılı 443 ha 5.302 m2 17 dm² yüzölçümlü taşınmaz, 2007 yılında Hazine adına devlet ormanı vasfıyla sınırlandırılmıştır.
Davacılar; ... Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun'un 4. maddesi hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda 101 ada 1 parsel numarası verilen 4.435.302,17 m² yüzölçümündeki taşınmazın, orman niteliği ile sınırlandırılarak kısmî ilâna çıkartıldığını, bu taşınmaz içinde zilyetliklerinde bulunan tarlalarının kaldığını ileri sürerek, bu kısımların orman sınırları dışına çıkartılarak, adlarına tescilini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemenin verdiği önceki karar ... tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı, dava konusu taşınmazlardan krokide (A) harfi ile gösterilen kısmın, güneyinde ve doğusunda kalan taşınmazların tesbiti için ... Köyü arazi kadastro paftası ile kenarlaştırma yapılıp, bu yönde hangi parsellerin kaldığı tesbit edilerek, orman içi açıklığı olup olmadığının araştırılmadığı, yine krokide (C) harfi ile gösterilen taşınmazın bitişiğinde ... Köyünde hangi parsellerin kaldığının araştırılmadığı, (A ve C) harfleri ile gösterilen taşınmazların paftasındaki ve memleket haritasındaki konumuna göre 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi kapsamında olabileceği anlaşıldığı halde bu yönde araştırma yapılmadığı, komşu parsel kayıtlarının getirtilmediği, 1971 yılından önceye ait memleket haritası ve hava fotoğraflarının incelenmediği, ziraat bilirkişi tarafından toprak analizleri yaptırılıp niteliğinin belirlenmediği, parselin tümü hakkında sicil kaydı oluşturulmadığı, hükme dayanak alınan bilirkişi raporlarının da yetersiz olduğu” ifade edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, ... ili ... ilçesi ... Köyü 101 ada 1 nolu parsel sayılı taşınmazın içerisinde yer alan ve fen bilirkişisinin 13.11.2015 tarihli raporunda A harfi (dış sınırları turuncu renk) ile gösterilen kısmı için yapılan sınırlandırmanın iptali ile ... TC kimlik no’lu davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; ... ili ... ilçesi ... Köyü 101 ada 1 nolu parsel sayılı taşınmazın içerisinde yer alan ve fen bilirkişinin 13.11.2015 tarihli raporunda B, C ve D harfleri ile gösterilen kısmı için açılan davanın reddine, ilgili taşınmazın tapuya tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... ve ... ile davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı ...' ün temyiz istemi mahkemenin 23.3.2018 tarihli ek kararıyla reddedilmiş ve ... bu ek karar da davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
1. Davacılardan ...’ün temyiz talebinin değerlendirilmesinde; Her ne kadar Mahkemece, 23.8.2018 tarihli ek kararla, hükmün süresinde temyiz edilmediği gerekçesiyle davacılardan ...’ün temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ise de, davacı adına tebliğe çıkartılan gerekçeli kararın, davacının geçici olarak il dışına çıkmış olması nedeniyle mahalle muhtarına tebliğ edildiği, ancak durumdan en yakın komşusunun haberdar edilmediği, bu haliyle davacıya yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, mahkemenin 23.8.2018 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilerek, davacı ...’ün temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davacılardan ...’ün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacılardan ...’in temyiz talebinin değerlendirilmesinde; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davacılardan ...’in temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Davalı Hazine vekilinin temyiz talebinin değerlendirilmesine gelince; Mahkemece, krokide A harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünde davacılardan ... lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Şöyle ki; bozma sonrası yapılan yargılama sırasında dosyaya ibraz edilen 21.08.2017 tarihli jeodezi ve fotogrametri mühendisi raporunda 1989 yılı hava fotoğraflarına göre, dava konusu alanın tamamının tarımsal faaliyet yapılmış bir yer olduğu, orman bitkisi ihtiva etmediği ve sabit sınırlarının bulunduğu belirtilmiş ise de, 1989 yılından dava konusu taşınmazın orman olarak sınırlandırıldığı 2007 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığı gibi, 1969 yılı hava fotoğrafına göre, dava konusu alanının tamamının tarımsal faaliyet yapılmış bir yer olmadığı, 1972 yılı memleket haritasına göre, tamamının özel işareti taşlık olan orman bitki örtüsü ihtiva eden yeşile boyalı alana isabet ettiği açıklandığına göre davacı ...’nın krokide A harfiyle gösterilen alana ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK' un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA; (1) ve (2) nolu bentlerde yazılı nedenlerle davacılardan ... ve ...’in temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK'un 440/1 maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine, 35.90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 44.80 TL'nin ...'den alınmasına, peşin harcın istek halinde davacı ...'e iadesine, 20.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.