Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13995
Karar No: 2017/449
Karar Tarihi: 25.01.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13995 Esas 2017/449 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı tarafın bankadan tüketici kredisi aldığı ve geri ödeme yaptığı halde bankanın çağrı merkezinden aranarak borcu olduğunun söylendiği iddia edilmiştir. Davacı tarafın kredili mevduat hesabı açıldığının bildirilmemesi sebebiyle ayıplı hizmet sunulduğu belirtilmiştir. Davacı tarafın bankaya borçlu olup olmadığının tespit edilmesi için dava açılmıştır. Mahkemece, davacının davalı bankadan kullanmış olduğu kredinin ticari nitelikte kredi olduğu ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın faiz oranlarındaki farklılıklardan kaynaklandığı belirtilmiş ve davacının borçlu olduğu miktarın tespitine karar verilmiştir. Daire tarafından yapılan incelemede ise davacı tarafın menfi tespit davası açtığı ve borcu olmadığı miktarın saptanması gerektiği, bu nedenle davanın niteliğinin göz ardı edilerek olumlu tespit hükmü kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur. Mahkemece iki kez bilirkişi raporu alınmış, ancak sonuç itibariyle miktar farkından dolayı çelişki bulunmuştur. Rapordaki çelişkinin giderilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği belirtilmiştir. HMK'nın 26. maddesi gözetilerek, menfi tespit davası açtığı gerekçesiyle dav
19. Hukuk Dairesi         2016/13995 E.  ,  2017/449 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin 10/03/2009 tarihinde davalı bankadan tüketici kredisi çektiğini, 06/05/2009 tarihinden, 14/03/2011 tarihine kadar 21 seferde toplam 8.782 TL geri ödeme yaptığı halde,davalı bankanın çağrı merkezinden aranarak 6.000 TL borcu olduğunun söylendiğini, müvekkilinin kredi aldığında aynı zamanda vadesiz tasarruf mevduat hesabı ile kredili mevduat hesabının (KMH) açıldığını öğrendiğini,müvekkiline kredili mevduat hesabı açıldığının bildirilmeyerek ayıplı hizmet sunulduğunu, müvekkiline 2.5 yıl bilgi verilmediğini, bu şekilde kredili mevduat hesabı limiti doluncaya kadar faiz işletildiğini, yapılan ayıplı hizmetin sadece tüketici mevzuatı ve bankacılık mevzuatına değil, aynı zamanda iyi niyet kurallarına da aykırı olduğunu belirterek, müvekkilinin bankaya borcu olup olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkili ile imzalamış olduğu genel kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandığını, bu kredi hesabına ek olarak borçlunun bilgisi dahilinde kredili mevduat hesabı açıldığını, davacının bu hesabı hem taksitli kredi ödemelerinde hem de nakit çekim için defalarca kullandığını, süresinde mevduat hesabına ilişkin ödemelerini yapmadığından 23.06.2011 tarihinde hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ödeme yapılmayınca da icra takibinde bulunduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davalı bankadan kullanmış olduğu kredinin ticari nitelikte kredi olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın her iki hesabın faiz oranlarının farklı olmasından ve davacının temerrüt faizini dikkate almayarak hesaplama yapmasından kaynaklandığı, davacının imzalamış olduğu sözleşmelerde temerrüt faizi hususunda kredili mevduat hesabında uygulanan aylık %5,25 oranındaki faizi kabul ettiği, alınan iki bilirkişi raporu arasındaki farkın faiz oranından kaynaklandığından tekrar bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle, davacının davalıya 5.336,49 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 12/11/2015 gün ve 2015/4028 E, 2015/14672 K.sayılı ilamı ile ""Dava, menfi tespit davası olduğundan, mahkemece, HMK"nın 26. maddesi gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken, davanın niteliği gözardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır."" gerekçesi ile bozulması sonucunda, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının, davalı bankaya 5.336,49 TL borcunun bulunduğu, davalı banka tarafından fazladan 646,97 TL talep edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının, davalıya 646,97-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 2 kez bilirkişi raporu alınmış,ancak raporlar arasında sonuç itibariyle miktar farkından dolayı çelişki bulunduğu görülmüştür. Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, eksik incelemeye tabi olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi