Esas No: 2021/8440
Karar No: 2022/572
Karar Tarihi: 31.01.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8440 Esas 2022/572 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesi bir orman kadastrosuna itiraz davasında davacı Hazine'nin talebinin reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma ilamında, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Yapılan araştırmanın yetersiz olduğu ve çelişkili bilirkişi raporları bulunduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Yeni bir keşif yapılması ve getirilen belgelerin incelenmesi gerektiği belirtilmiş olup, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise; 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi ve HUMK'un 440/I maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Orman Kadastrosuna İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle; “dava konusu ... İlçesi ... Mahallesi 106 ada 41 sayılı parsele ilişkin olarak görülen orman kadastrosuna itiraz davasında Mahkemece Hazinenin davasının reddine karar verilmiş ise de, dosyadaki ziraat ve orman bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu belirtilerek, eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları incelenmek suretiyle taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki; çekişmeli 106 ada 41 parsel sayılı 18.120,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1994 yılında tapılan tesis kadastrosu sonucunda, vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı gerçek kişi adına tarla niteliği ile tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, 18.01.2008 tarihinde genel mahkemede, taşınmazın öncesinin ve eylemli halde orman sayılan yerlerden olduğu savıyla tapu iptali ve tescil davası açmış, dava tarihinden sonra yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışında bırakılınca tapu iptali ve tescil talebi elde tutularak orman kadastrosuna itiraza dönüşen istem yönünden görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Mahkemenin, çekişmeli taşınmazın eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğraflarına göre orman sayılmayan yerlerden olduğuna yönelik kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; bozma ilamı sonrasında yapılan keşif sonucu alınan ziraat ve orman bilirkişi raporlarında, çekişmeli taşınmazın B ve C harfli bölümleri üzerinde 35-55 yaşlı normal kapalılıkta meşe ve çam ağacı bulunduğu belirtildiği halde, bozma ilamı öncesinde yapılan keşifler sonucu alınan raporlarda taşınmazın üzerinde dağınık halde, az bir kısmında orman ağaçlarının bulunduğu ifade edilmiş olup, bu durum karşısında Mahkemece, tespit tarihine en yakın tarihli hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılarak taşınmaz üzerindeki orman ağaçlarının kadastro tespiti öncesinde mi yoksa tapu kaydı oluştuktan sonra mı oluştuğu, tespit tarihinden önce oluşmuş ise orman ağaçları olan bölümün eylemli orman olarak nitelendirilebilecek kapalılıkta olup olmadığı hususlarının araştırılması gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmamış olması doğru görülmemiştir. Ayrıca, komşu parsellere yönelik olarak davacı Hazine tarafından açılan benzer dava dosyaları bulunduğu dosya kapsamından ve UYAP sorgulamasından anlaşılmış olup, tüm komşu parseller yönünden verilen ve kesinleşen mahkeme kararlarının denetim açısından fen bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilmemiş olması ve hükümde komşu parsellerle karşılaştırmalı olacak şekilde çekişmeli taşınmazın niteliğinin tartışılmaması da yerinde değildir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle kadastro tespit tarihi olan 1994 tarihine en yakın memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile amenajman planı ve Hazine tarafından komşu parsellere ilişkin olarak benzer istemle açılan dava dosyaları, bulunamadığı takdirde karar örnekleri ve hükme esas alınan bilirkişi raporları ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ile orman bilirkişisi eliyle yerine uygulattırılıp, orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (... veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek, memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği, üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı hususlarının açıklandığı, müşterek imzalı şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli krokili rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ayrıca, komşu parsellere yönelik olarak Hazine tarafından açılan davalar sonucunda verilen ve kesinleşen kararlara göre komşu parsellerin konumunun krokide gösterilmesi istenilmeli ve çekişmeli taşınmazın üzerindeki orman ağaçlarının kadastro tespitinden önce oluştuğu ve eylemli orman sayılabilecek kapalılıkta olduğu anlaşıldığı takdirde, davanın kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 31.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.