15. Hukuk Dairesi 2018/654 E. , 2018/1843 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl dosya davalısı vekili ile birleşen dosya davalısı vekilince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı iddiasıyla açılmış bulunan tapu iptal ve tescil davası olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı ve birleşen dosya davalısı vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde temyiz olunmuştur.
Davacı vekili; birleşen dosya davalısı ... ile aralarında imzalanan adi yazılı ve bila tarihli sözleşmeye dayanarak, ... İli, .... İlçesi, ... Kasabası, ... Mevkii, 1940 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine inşaa edilecek binadan belediye garajı tarafına isabet eden dükkanın tapusunun müvekkiline verileceğinin kararlaşırıldığını, sözleşme konusu taşınmazın tapusunu 11.08.2011 tarihinde davalı ..."a devrettiğini, davalının sözleşmenin gereğini yerine getirmediği gibi taşınmazı aynı zamanda kayınvalidesi olan diğer davalı ..."a 14.08.2012 tarihinde devrettiğini, davalı ..." ın ... ile yapılan sözleşmeyi bildiği halde müvekkiline tapu verilmesini engellemek için kötü niyetli olarak tapuyu devraldığını belirterek; dükkana isabet eden arsa payının davalı adına olan kaydının iptâli ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin taşınmazı arsa olarak diğer davalıdan satın aldığını, müvekkili tarafından alınan ruhsata istinaden inşaata devam edildiğini, davacı tarafın tapuda satış olarak göstermiş olduğu taşınmaz için inşaat sözleşmesini iddia etmesinin doğru olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Diğer davalı ... vekili ise taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığını, dava konusu taşınmazın davacının ihtiyacı olduğu ve satmak istediğini beyan etmesi üzerine müvekkili tarafından satın alındığını ve bedelinin peşin olarak ödendiğini, daha sonra yapılan dava konusu adi yazılı sözleşmenin bir kira sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin kayınvalidesine ait dükkanların kiralanması hususunda yapılan bir anlaşmadan ibaret olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Eser sözleşmeleri dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 470 ile 486. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kural olarak eser sözleşmesi ilişkisinin kurulması herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp, tarafların "icap" ve "kabul" iradelerinin birleşmesiyle sözleşme ilişkisi kurulur. Şekil şartı, sözleşmenin geçerlilik şartı olmayıp, ispat şartıdır. Genel kural böyle olmakla birlikte bazı eser sözleşmelerinin belli şekil şartında yapılması gerekmektedir. Buna göre; eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, "gayrimenkul satış vaadini" de kapsadığından noterden re"sen düzenleme şeklinde yapılması gerekir (TBK 237, M.K.706, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60).
Bu şekil şartı sözleşmenin geçerlilik şartı olup, bu şekil şartına uygun yapılmayan sözleşmeler geçerli olmayacağının gibi, taraflar geçersiz bir sözleşmenin ifasını isteyemezler.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde dava kabul edilmiş ise de kat karşılığı inşaat sözleşmesi yukarıda açıklandığı üzere tapu devrini de içerdiğinden resmi şekilde yapılması zorunlu olan sözleşmelerdendir. Ne var ki taraflar arasında resmi şekilde yapılan bir sözleşme bulunmamaktadır. Dava dilekçesine ekli bulunan adi yazılı sözleşmenin geçerli olmadığı ve esasında davacı tarafından tapuda birleşen dosya davalısı ..."a satılarak taşınmazın devredildiği ve ... tarafından da bu kez davalı ..."a satışın yapıldığı, yapı ruhsatında da yapı sahibi ve yapı müteahhidinin ... olduğu anlaşıldığına göre davacının iddiasının kanıtlandığından söz edilemez. Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden asıl dosya davalısı ve birleşen dosya davalısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.