![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/8659
Karar No: 2022/565
Karar Tarihi: 31.01.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8659 Esas 2022/565 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenememiştir. Mahkeme kararı, eksik araştırma ve inceleme nedeniyle bozulmuştur. Yargıtay kararında, doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle yöreye ait eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları ile amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tapu kayıt örnekleri ve mahkeme karar örnekleri incelenerek, yeniden keşif yapılması gerektiği belirtilmiştir. 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumun saptanması, tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılmasının mümkün olmadığı, orijinal-renkli hava fotoğrafları ve memleket haritalarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine çevrilerek denetime elverişli rapor alınması istenmiştir. Karar, HUMK'un 428. maddesi gereğince bozulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 209 ve 131 parsel sayılı 911,91 ve 98,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak, tarla vasfıyla davalı...ve arkadaşları adına tespit edilmiştir.
Davacı ... İdaresi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine, taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; yörede 3402 sayılı Kadastro Kanunu uygulamalarına esas olmak üzere 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmakta olup çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakıldıklarından, taşınmazların niteliğinin eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde yapılacak araştırma sonucunda belirlenmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan orman bilirkişisi raporunda, 1958 tarihli memleket haritası ve tarihi belirtilmeyen hava fotoğrafında çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan alanda olduğu belirtilmiş ise de, memleket haritası ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine bilgisayar ortamında (... veya benzeri programlar kullanılarak) çevrilerek, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilmediğinden raporun denetlenme imkanı bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle yöreye ait “en eski” tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları hükmen oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ve varsa Yargıtay ilamlarının örnekleri ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ile orman bilirkişisi eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (... veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazlar çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazların gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği, üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı hususlarının açıklandığı, müşterek imzalı şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı ve çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 31.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.