İş Mahkemesi

Dava, davacının Kurumun fazla tahsil ettiği primlerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olayda, 15.12.2008 tarihinde Yargıtayca onanarak kesinleşen karar ile davacının 01.05.1996-21.02.2006 tarihleri arısında 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalı olduğunun tespitine karar verildiği, davacının, anılan davada prim borçlarının yapılandırılmasına yönelik bir talebinin bulunmadığı, kararın kesinleşmesinden sonra Kurumca tahakkuk ettirilen prim borcunu ihtirazi kayıtla ödeyerek yapılandırmadan yararlanması gerektiği halde yararlandırılmadığı ve bu halde fazla prim ödediği gerekçesi ile fazla ödenen primlerin iadesi amacı ile eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasaya, 26.05.2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5763 sayılı Yasayla eklenen Geçici 24. Maddesidir. Anılan maddenin 1. Bendinde “…17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre sigortalı olanların 31/3/2008 tarihine kadar olan prim ve sosyal güvenlik destek prim borçları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içinde yazılı olarak başvurulması kaydıyla, bu maddede belirtilen şartlarla peşin veya yirmidört aya kadar eşit taksitler halinde ödenir.” hükmüne yer verilmiş olup anılan madde çerçevesinde sağlanan kolaylıklardan yararlanabilmek için Yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki aylık süre içerisinde kuruma başvurulması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, kesinleşen davada davacının bu yönde bir talebinin de bulunmadığı gözetilerek, süresi içerisinde anılan madde kapsamında davacının Kuruma başvuruda bulunup bulunmadığı Kurumdan ve davacıdan sorularak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurlaması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.