![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/10
Karar No: 2021/451
Karar Tarihi: 10.03.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/10 Esas 2021/451 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/10
Karar No : 2021/451
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...
2- ... Bakanlığı
VEKİLİ: ...
3- ... Valiliği
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 23/01/2020 tarih ve E:2016/15263, K:2020/263 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İl Emniyet Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı “İzinler” konulu Genel Yazısı ve bu Yazı'ya dayanak teşkil eden İçişleri Bakanlığının 16/05/2011 tarih ve 2011/28 sayılı “İzinler” konulu Genelgesi’nin 4. maddesinin “İzinsiz il dışına çıkma yasağı” kısmının ve Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 5. maddesinin A bendinin 14. alt bendinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 23/01/2020 tarih ve E:2016/15263, K:2020/263 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6. maddesinin 5. fıkrasında; "Dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması halinde, otuz gün içinde posta ücretinin tamamlanması daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Posta ücreti süresi içinde tamamlanmazsa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Bu kararın tebliği tarihinden başlayarak üç ay içinde, noksanı tamamlanmak suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur." hükmünün yer aldığı,
Bakılan davada, dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olduğunun belirlenmesi üzerine, posta ücretindeki eksikliğinin tamamlanmasına yönelik 16/07/2018 ve 07/02/2019 tarihli yazıların davacıya tebliğ edilmiş olmasına karşın, verilen süreler içinde bu eksikliğin tamamlanmadığı; 06/07/2019 tarihinde davacıya tebliğ edilen ... tarih ve E: ... sayılı kararla dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu kararın tebliğ tarihinden başlayarak üç ay içinde noksanı tamamlanmak suretiyle dosyanın işleme konulmasının da istenilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 29/01/2017 tarihinden itibaren iptal davasının sebebi olan işlem ve mevzuatların ortadan kaldırıldığı, davanın konusuz kaldığı, kendisinin de bu süreçte emekli olduğu, konusuz kalan dava dosyasının kendisi için hiçbir anlamı olmadığı, 15/07/2011 tarihinde Danıştay Onikinci Dairesinde açtığı davanın 2016 yılında Danıştay Beşinci Dairesine geçtiği, husumet eksikliklerinin davanın açıldığı tarihte değil de, bu Dairece yıllar sonra giderilme yoluna gidildiği, basit bir iptal davasının bile sonuçlandırılmayarak kendisine sürekli ekonomik külfetler getirildiği, davanın açılışından bu yana tam 8 yıl 11 ay 1 gün geçtiği, yargılamanın amacının sorun üretmek değil, sorun çözmek olduğu, yargılamanın en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması gerektiği, yargı organının dokuz yıldır husumet teşkilini oluşturamadığı, yıllarca karar vermeyip tarafına külfet yüklenmekle beraber 2016 yılında konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği halde davanın açılmamış sayılması kararı verilerek 3300-TL emekli maaşı alan tarafına 3000-TL vekalet ücretine hükmedildiği, süresinde verilmeyen yanlış kararın milletin adalete olan güvenini sarsacağı, kararın haksız olduğu, bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı ve Ankara Valiliği tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, Cumhurbaşkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Her ne kadar davacı tarafından 12/04/2018 tarihli dilekçe ile Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün dayanağı 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 83. maddesinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiği, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi talep edilmiş, bu talebi para isteme yazılarının kendisine tebliğinden sonra 08/02/2019 tarihli dilekçe ve temyiz talebini içeren dilekçesinde de tekrarlanmış ve dava dilekçesinin gerçek hasma tebliğinin sağlanamaması nedeniyle davanın yargı makamlarınca sürüncemede bırakıldığı ileri sürülmüş ise de;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-(c) maddesi uyarınca dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğinin yargılama makamına Kanun'la verilmiş bir görev olduğu, tekemmül ve gerçek hasmın tespitine ilişkin bu süreçte 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 27. maddesi gereğince Danıştay Dava Daireleri arasındaki işbölümüne ilişkin olarak hazırlanan ve 31/12/2016 tarih ve 29935 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Danıştay Başkanlık Kurulunun 29/12/2016 tarih ve 2016/72 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" uyarınca bakılan davanın, Danıştay Onikinci Dairesinin görev alanından Danıştay Beşinci Dairesinin görev alanına dahil edildiği, bu nedenle yargılama sürecinin uzamasında yargı makamına bu bağlamda atfedilecek bir kusurun bulunmadığı,
Öte yandan davacının, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi yolundaki talebini içeren ve 11/04/2018 tarihinde Danıştay kayıtlarına giren 12/04/2018 tarihli dilekçesi üzerine Danıştay Beşinci Dairesince, 2577 sayılı Kanun'un 6/5. maddesi uyarınca dosyanın ele alınabilmesi için gerekli olan posta masrafının yatırılması gerektiği hususunu bildiren 05/07/2018 tarihli ilk para isteme yazısının yazılarak 16/07/2018 tarihinde davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, dolayısıyla anılan Dairece 2577 sayılı Kanun'da belirtilen usul izlendikten sonra temyize konu kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 23/01/2020 tarih ve E:2016/15263, K:2020/263 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 10/03/2021 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.