22. Hukuk Dairesi 2015/3537 E. , 2015/4739 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı-karşı davalı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücreti ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine, davalı-karşı davacı ise zimmetine kalan miktarın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, her iki davanında kabulüne karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı vekili, davalı şirkette 09.11.1987 tarihinde işe başlayarak 09.06.2006 tarihine kadar 22 yıl, 7 ay çalıştığını, şirkette müdür konumunda olan müvekkilinin benzin istasyonu olan işyerinde 1.800,00 TL ücretle çalışmakta iken 09.06.2006 tarihinde iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, primlerinin eksik ödendiğini ve müvekkiline kıdem ve ihbar tazminatlarının ödeneceğinin söylenerek hesapları yapılıp belge imzalatıldığı halde maaş ve ücretlerinin ödenmediğini bildirerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, izin ücreti ve son altı aylık ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davalı işveren vekili davacı- karşı davalının çalıştığı günden istifa tarihi olan 09.06.2006 tarihine kadar her türlü maaş, ücret ve sosyal haklarını aldığını beyan ederek müvekkili şirketi ibra ettiğini, ayrıca haksız fiili ile iktisap ettiği meblağın haksız fiil tarihinden itibaren tahsilini talep ettiklerinitalep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dinlenen şahit beyanları ve dosya içeriğine göre işyerinde stok açığı bulunduğunu iddia edilmesi üzerin, davacının işveren zararı ile ilgili belge imzalayarak ayrıldığının ihtilafsız bulunmasına göre, serbest irade ürünü bir istifanın söz konusu olmadığı; davacının istasyondan sorumlu olması, kasadan para aldığını kabul etmesi, fire noksanının hesaplanması sebebiyle davacının davalı şirkete ödenmesi gereken tutarın var olması ve alacaklar arasında takas ve mahsup def"inin ileri sürülmesi gerekçesiyle karşılıklı davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin davacının haklı feshi ya da davalının haksız feshi ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında davacı işçinin 09.11.1987-09.06.2006 tarihleri arasında müdür olarak çalıştığı, davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kendisine ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım alacaklarının tahsilini talep ettiği, davalı tarafça dosyaya ibraz edilen istifa dilekçesine göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yersiz olduğu savunulduğu, mahkemece söz konusu istifa dilekçesine dair davacının isticvabı sırasında söz konusu belgeyi baskı ile imzaladığı ve iradesinin fesada uğratıldığını beyan ettiği, mahkemece imzası davacı tarafından inkar edilmeyen istifa dilekçesinin davacının irade fesadına uğratılmak suretiyle düzenlendiği ve iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, imza inkarında bulunmadığı, el yazılı istifa dilekçesi ile iş sözleşmesini feshetmiştir. Davacının talebi ile ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/7490 ve 2007/5885 soruşturma sayılı evrakı getirtilmiş, davacının zorla senet imzalatma, tehdit, hakaret gibi suçlar sebebiyle şikayetçi olduğu; bu şikayetin sonunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. Davacı işçi istifa dilekçesini iradesi fesada uğratılarak verdiği iddiasında bulunduysa da, dosya kapsamı, ilgili soruşturma dosyaları söz konusu istifa dilekçesinin baskı altında imzalandığını ispatlar yönde olmadığı ve feshe ilişkin olarak tanıkların davacının kendi isteği ile işten ayrıldığına dair beyanları gözetilerek istifa dilekçesinin davacının iradesi fesada uğratılarak düzenlendiğine dair hiçbir somut bilgi ve delil bulunmamaktadır. Hal böyle iken, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiği anlaşılmakla, kıdem ve ihbar tazminatı isteminin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
3-Davalı-karşı davacı karşı dava ile cari hesap borcundan dolayı 38,810 TL ve tank hesabından dolayı da 163.125,11 TL olmak üzere toplam 201.935,11 TL"nın 07.06.2006 tarihi itibarıyla davacının zimmetinde bulunduğuna dair iş yeri diğer çalışanı ve davacı imzalarını taşıyan belgeleri delil göstermek suretiyle haksız fiil iddiası ileri sürerek zarara uğradığı meblağı talep etmektedir. Söz konusu dava yönünden tanklarda fire olduğu bildirilen meblağ talep edilmiş ve mahsubu ile karar verilmiştir. Ancak davacının fiili yönünden sübuta karar verilmesi adına dosyadaki tanık beyanları ve mevcut CD kayıtları ile muhasebe kayıtları dikkate alınarak davacının zimmetinde böyle bir meblağ olup olmadığı ve ve zarar noktasında bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.