Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6854
Karar No: 2016/3954
Karar Tarihi: 16.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/6854 Esas 2016/3954 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı Vakıflar idaresi tarafından, müvekkilinin üzerindeki tasarruf hakkı için taviz bedeli yatırması gerektiği belirtilerek tahsil edilen 27.955,00 TL'nin haksız olduğu iddiasıyla açılan istirdat davasında, mahkeme davanın kabulü ile davacının taviz bedelinden borçlu olmadığının tespiti ve tahsil edilen tutarın yasal faizi ile birlikte iadesine karar verdi. Ancak, davada somut taşınmazın vakıf türünün belirlenmesi ve buna göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının saptanması gerektiği belirtildi. Bu nedenle, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanmış bilirkişi heyeti raporu yanında uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile mahallinde keşif yapılarak rapor alınması gerektiği karara bağlandı. Kararda, çekişmeli taşınmazın vakfın türüne göre taviz bedelini gerektirip gerektirmediğinin belirlenmesi için Vakıflar Kanunu'nun 18. Maddesi'ne ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun definisyonlarına göre mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerektiği belirtilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2015/6854 E.  ,  2016/3954 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; İ...İlçesi, ... 432 ada, 3 parsel nolu taşınmazın müvekkili adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın satış işlemini gerçekleştirebilmek için ...Müdürlüğüne başvurduğunda, taşınmaz üzerinde tasarruf edebilmek için taviz bedeli yatırarak vakıf şerhinin terkin edileceğinin belirtilmesi üzerine taviz bedelini yatırmak zorunda kaldığını, dava konusu taşınmazdaki ... niteliğinde ve miri arazi olduğunu, bu nedenle Vakıflar idaresi tarafından tahsil edilen taviz bedelinin iadesi gerektiğini belirterek, taviz bedeli ödemekle yükümlü ve borçlu olmadıklarının tespiti ile davalı idarece haksız yere tahsil edilen 27.955,00 TL taviz bedelinin yasal faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın...Vakfından arsa mukataalı usulle vakfedilmiş olması nedeniyle 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi uyarınca taşınmazın mutasarrıfı bulunan davacıdan 27.955,00 TL taviz bedelinin müvekkili idarece tahsil edildiğini, taşınmazın gayri Sahih olarak vakfedildiği iddiasının yasaya ve mevzuata aykırı olduğunu, taşınmazın taviz bedeline tabi olduğunu, tahsil edilen taviz bedelinin yasal olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazın miri arazi nevinden olup gayri sahih vakıf niteliği bulunduğundan taviz bedeline tabi olmaksızın terkin edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü .ile davacının taviz bedelinden borçlu olmadığının tespiti ile tahsil edilen taviz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    5737 sayılı Vakıflar Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmünce; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki, tapu kayıtlarında icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabidir. Yasanın 3.maddesinde yapılan tanıma göre de, Mukataalı Vakıf; zemini vakıf üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder.
    Bu halde somut uyuşmazlığın çözümü için ...mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir.
    Vakfiye kapsamındaki her taşınmazın coğrafi konumu ve hukuki durumu farklı olacağından bu taşınmazların kadim köy, kasaba ya da şehir içindeki mülk topraklar içinde olup olmadığı keşfen ve uzman bilirkişiler marifetiyle saptanmalıdır.
    Tüm bu açıklamalar ışığında; vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır.
    Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu ise, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde hazırlanmıştır.
    O halde mahkemece; dosya arasında bulunan davaya konu taşınmaza ait tapu kayıtları ve vakfiye örneği ile birlikte uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile mahallinde keşif yapılarak yukarıdaki ilkeleri kapsar biçimde rapor alınması sağlandıktan sonra sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi