15. Hukuk Dairesi 2018/2335 E. , 2018/1835 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi kapsamında protez yapımı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı iş sahibi vekili; davalının diş hekimi olduğunu, davalı ile 28.01.2010 tarihinde 4 adet implant diş yapımı ile, 26.11.2011 tarihinde 5 adet porselen diş ve çıt çıt alt köprü yapımı konusunda anlaştıklarını, implantların yapım bedeli olarak 2.000 euro (5.666,00 TL) ve köprü ve porselen diş yapımı için de 1.750,00 TL davalıdan alınan makbuz ile ödendiğini, davalının implant yapımına ehil olmadığını söyleyerek işyerine diş hekimi Dr... adında bir dişçi ve yanındaki yardımcısını getirterek davalının işyerinde implantların o kişiler tarafından takıldığını, implant dişlerin ikişer kez düşerek müvekkilinin 7-8 kez ağzından tekrar ameliyat edildiğini, müvekkilinin 4 yıldır diş yapımı dışında 7-8 kez ameliyat olduğunu, müvekkilinin çok eziyet çektiğini ve halen de sıkıntılarının devam ettiğini, davalının dişleri mesleğine uygun olarak yapmayarak müvekkiline verdiği zararlar için 5.666,00 TL implant yapımı, 1.750,00 TL porselen ve çıtçıtlı köprü yapımı karşılığı ile 452,00 TL faizi ve 3.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 11.268,00 TL"nin dava tarihinden itibaren fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iş sahibi vekili; davacıya 2009 yılında implant ve 2011 yılında diş dolgusu işlemlerini yaptığını, aradan 5 yıl geçtikten sonra açılan davanın kötüniyetli olduğunu, implant sisteminin 5 yıl sonrasında fonksiyonunu yitirmesinin davacının kusurundan kaynaklandığını, implant işleminden sonra sigara içilmemesi gerekirken davacı tarafından bu uyarıya uyulmadığını, davacının tedaviye konu bakiye borcunu ödemediğini, sadece 4.200,00 TL ödediğini, yılda iki kez kontrole gelmesi gerekirken hastanın kontrollerine gelmediğini, davacının çene kemiğinin ince olmasının implant sisteminin montajında sıkıntılar yaşatabileceği konusunda davacıya bilgi verildiğini, ancak kendisinin bunu bilerek kabul ettiğini, 5 yıldır sıkıntısız sistemi kullandığını, uyarılara uymayarak ve kontrollere gelmeyerek sorunların oluşmasına kendisinin sebebiyet verdiğini haksız kötüniyetli davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sürecinde diş hekimi bilirkişi..."dan 03.11.2013 tarihli birinci bilirkişi raporu ve yine Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr...."ten 28.10.2015 tarihli ikinci bilirkişi raporu alınmış ve sonrasında ikinci bilirkişiden 22.01.2016 tarihli bilirkişi ek raporu alınarak davanın kısmen kabulü yönünde dava sonuçlandırılmıştır. Alınan birinci bilirkişi raporunda davacının yaptırmak istediği işlemlerin diş hekimi tarafından aynen uygulandığı ve bedelden indirim ya da geri ödemenin söz konusu olamayacağı rapor edilmiştir. İkinci bilirkişi raporunda ise; tam tersine yetersiz kemik bölgesine implant yapıldığı rapor edilmiştir.
Hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporunda belirlenen tespitler ve ulaşılan sonuç ile ilk bilirkişi raporundaki tespitler ve ulaşılan sonuç arasında büyük oranda ve açık bir şekilde çelişki bulunduğu anlaşılmakta olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 281/3. maddesi uyarınca raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve maddi gerçeğin açıklığa çıkarılması açasından dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi yerine çelişkili raporla karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK"nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun olarak seçilecek konusunda uzman bilirkişiler kuruluna inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi heyetinden mahkemenin ve Yargıtayın denetimine elverişli rapor alınarak, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi suretiyle hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 08.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.