Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/878 Esas 2020/7105 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/878
Karar No: 2020/7105
Karar Tarihi: 29.09.2020

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/878 Esas 2020/7105 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın hırsızlık suçundan mahkumiyeti hakkında verilen hüküm, zorunlu müdafii atanmasını gerektirecek bir durum olmadığından sanık müdafii temyiz hakkına sahip değildir. Gerekçeli kararın usulüne uygun olarak sanığa tebliği ile temyiz başvurusu yapılabileceği belirtilmeden verildiği için kararda yanılgıya sebebiyet verilmiştir. Kararın tebliği ile temyiz istemi yapılması halinde temyiz dilekçesi de eklenerek incelemeye alınacağı belirtilerek, dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın 232/6 ve 34/2. maddeleri ile 1412 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 310. maddesi gösterilmiştir.
2. Ceza Dairesi         2020/878 E.  ,  2020/7105 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Bozmadan önce 01/08/2014 tarihli yargılama sırasında sanığın tutuklu olması nedeniyle Av. ...’in müdafii olarak atandığı ve 29/08/2014 tarihli ikinci celsede sanığın tahliyesine karar verildiği ve bozma öncesi kararı temyiz ettiği ve sanığın bozma sonrası yapılan yargılamada, 29/03/2019 tarihinde esas mahkemesinde alınan ifadesi esnasında sanığın müdafii talep etmediğini beyan ettiği gibi CMK"nin 150/2-3. maddesi gereğince de zorunlu müdafii atanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı dolayısıyla anılan müdafinin sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünü temyize yetkisi bulunmadığı gibi sanığın yüzüne karşı 14/11/2019 tarihinde verilen hükmün mahkemece gerekmediği halde sanık müdafiine 16/12/2019 tarihinde tebliğinin sanık müdafiine yeniden temyiz hakkı vermeyeceği de gözetilerek; Dairemizce de kabul edilerek uygulanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/01/2007 tarih ve 2007/3-9 Esas, 2007/18 sayılı kararında belirtildiği üzere; 5271 sayılı CYY.nın 232/6 ve 34/2.maddeleri ile 1412 sayılı CYUY"nın 310.maddesine göre kararda başvurulacak yasa yolu, süresi, mercii ve şekli kuşkuya yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanığın yüzüne karşı verilen hükmün temyiz süresinin “ilgilisinin yokluğunda verilmesi halinde tebliğden” itibaren başlayacağı belirtilerek yanılgıya sebebiyet verildiğinden; gerekçeli kararın sanığa usulüne uygun olarak tebliği ile, tebligat ilmühaberi ile sanık hakkında temyiz isteminde bulunması halinde, temyiz dilekçesi de eklendikten ve bu hususta ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere dairemize gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADE edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 29/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.