14. Hukuk Dairesi 2013/549 E. , 2013/3046 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında vakıf şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... idaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 20 sayılı parselin tapu kaydına 16.12.1992 tarihinde işlenen “İcareteynli ve mukataalı vakıf” şerhinin terkini istemiyle açılmıştır.
Davalı, 20 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına işaretlenen vakfın sahih vakıf olduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Dairemizce "Tek taraflı olarak işlenen şerh Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi hükmüne uygun olmadığı davanın kabulünün bu nedenle doğru olduğu ancak, dava konusu taşınmazda davacı ...’ın 1/3 payı bulunmaktadır. Diğer paylar dava dışı kişilere aittir. Kısaca taşınmaz paylı mülkiyet rejimine tabidir. Bundan dolayı da mahkemece sadece dava açan paydaşın payındaki vakıf şerhinin kaldırılmasıyla yetinilmelidir." Gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Bozmadan sonra davacılar vekili 20 sayılı parselde diğer tapu maliklerini usulüne uygun harcını yatırarak vermiş olduğu dilekçe ile davaya katmıştır.
Mahkemece, bilirkişi raporları dikkate alınarak vakıf türünün gayrı sahih vakıf niteliğinde olduğu nedeniyle dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı ... idaresi vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, 20 sayılı parselin kadastro işleminin 10.01.1982 tarihinde kayda şerh işlenmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kayıttaki “İcareteynli ve mukataalı vakıf” şerhi sonradan 16.12.1992 tarihinde tek taraflı olarak düşülmüştür. Türk Medeni Kanununun 1027.maddesi uyarınca ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu memuru tapu sicilindeki düzeltmeyi ancak mahkeme kararıyla yapabilir. Davalı ... Müdürlüğünün iddiaları ise ancak tapu kayıtlarına vakıf şerhinin işlenmesi istemi ile açacağı bir davada dikkate alınabilir. Dolayısıyla, kayda sonradan tek taraflı olarak işlenen şerh yasanın açıklanan hükmüne uygun değildir. Davanın kabulü bu nedenle doğrudur. Hukuk Genel Kurulunun 06.07.2011 tarih, 2011/14-396 Esas ve 2011/463 Karar sayılı içtihadıda bu yöndedir.
2- Ayrıca, 5737 sayılı vakıflar kanununun 77. maddesindeki "... Tüm iş ve işlemleri ve her türlü vergi, resim, harç ve katılım payından istisnadır." Hükmünün yargı harçlarını kapsamadığı, dolayısıyla vakıflar genel müdürlüğünün anılan harçtan da muaf olmadığı Hukuk Genel Kurulunun 2008/18-777 ve 2008/788 sayılı 24.12.2008 tarihli kararı ile benimsenmiştir. Bu nedenle hüküm fıkrasında davalı kurumun harçtan muaf tutulması doğru değil ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılması gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın 183 ve geçici 3/2 maddesi uyarınca hükmün HUMK"nun 438/VII. gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın 3 numaralı hüküm fıkrası karardan bütünüyle çıkartılarak bunun yerine 3 numaralı hüküm fıkrası olarak "3- davanın kabulüne karar vermiş olmakla davacıdan peşin alınan 15,60 TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına" yine hüküm fıkrasının 6 numarılı bendi hükümden bütünüyle çıkartılarak, bunun yerine 6 numaralı hüküm fıkrası olarak "6- davacı tarafından yatırılmış olan 21,15 TL müdahale talebi harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına" cümlesinin yazılmasına kararın DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 04.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.