23. Hukuk Dairesi 2017/1056 E. , 2018/107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı koopreratifin üyesi iken ölen..."ın mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin davalı kooperatifte 1-2-4-37-39-45-46-68 ve 79 nolu dükkanlar ile bir adet konut olmak üzere 10 adet üyelikleri bulunduğunu, miras bırakanın ölümünden sonra davalı kooperatifin ihtarnamelerle haklarında ihraç kararı verdiğini, ihraç kararının ve öncesinde yapılan işlemlerin yasal nitelikte olmadığını ileri sürerek, davalı kooperatifin 14.09.2002 tarih ve 106-109-111 sayılı kararları ile verilmiş bulunan üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıların murisine satışına karar verilen ancak bedelleri ödenmeyen dükkanlardan dolayı ihtarname gönderildiğini, davacılara gönderilen 2 ihtara rağmen kooperatife olan borçlarını ödemediklerini, bunun üzerine kooperatif yönetim kurulunun 04.11.2002 tarihli kararı ile davacıların üyelikten ihraç edildiklerini, davacıların murisine yapılan satışların ise iptal edildiğini, davacı tarafın üyelik ile dükkan satışlarını birbirine karıştırdığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin 31.03.2005 Tarih ve 2002/708 E -2005/194 K sayılı ilamı ile davanın kabulüne, dair kararı davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2005/6861 E, 2006/7162 K ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davalı Kooperatifin 14.09.2002 tarih ve 106 ve 109 nolu kararların üyelik ihracına ilişkin olmadığından reddine, davacıların 14.09.2002 tarih ve 111 nolu üyelik ihracına ilişkin kararın iptaline ilişkin talebinin ise ihraç kararının dayanağı olan ihtarnamelerin usulüne uygun yapılmamış olması nedeniyle kabulü ile 14.09.2002 tarih ve 111 nolu üyelikten çıkartılma kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazları bakımından ise davacıların dükkanların satışının iptaline ilişkin 106 ve 109 nolu yönetim kurulu kararlarının iptali talebi bakımından kural olarak yönetim kurulu kararlarının iptali istenemez ise de doğrudan üyeyi
ilgilendiren konularda iptal davası açmak mümkün olduğundan bu kararlar bakımından da işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken bu husustaki kararın reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacılara iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.