2. Ceza Dairesi 2020/15183 E. , 2020/7103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25.05.2010 tarih, 2010/45508 esas ve 2010/2426 iddianame numaralı iddianamesi ile sanık hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesi"nin 17.01.2012 tarih ve 2010/644 esas ve 2012/29 sayılı kararı ile sanık hakkında yaşının düzeltilmesine ve sanığın suç tarihi itibari ile artık 18 yasından büyük olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine ilişkin hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin 09.07.2013 tarihli ilamı ile “Mahkemece, sanığa atılı eylemle ilgili bir karar verilmediği, sanığın yaşının düzeltilmesine dair verilen kararın ise sanık hakkında atılı eylemle ilgili verilecek esas hakkındaki hükümle birlikte temyiz edildiği takdirde temyizen incelenmesinin mümkün olduğu bu aşamada sanığın yaşının düzeltilmesine ilişkin kararın temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteğinin CMUK’nın 317.maddesi gereğince REDDİNE” karar verilmesinden sonra görevli Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nce sanık hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarında verilen mahkumiyet hükümlerinin 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verildiği ve bu kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 08.11.2018 tarih, 2018/7094 esas ve 2018/15476 karar sayılı ilamı ile “5271 sayılı CMK’nın 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların temyizi olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olduğu ve sanığın itiraz isteminin itiraz mercii olan Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 22.10.2015 tarih 2015/542 Değişik iş sayılı kararı ile incelendiğinin anlaşılması karşısında; mahalline gönderilmek üzere dosyanın incelenmeden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE” karar verildiği ve iş bu kararı kesinleştiği; sanığın denetim süresi içinde kasten bir suç işlemesi nedeniyle yapılan bildirim üzerine Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15.01.2019 tarih ve 2017/120 esas ve 2019/35 karar sayılı kararı ile sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmü açıklamasından sonra, kararın sanık ve müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 17.09.2019 tarihli 2019/851 E., 2019/2145 K. sayılı kararı ile; “bu kamu davası dosyasında ilk hükmün Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesinin 17/01/2012 gün ve 2010/644 esas ve 2012/29 karar sayılı ilamı ile verilmiş olduğu, bu hükmün veriliş tarihinin istinaf mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarih olan 20/07/2016 tarihinden önce olduğu, dosyanın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay incelemesine gönderildiği ve Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 09/07/2013 gün ve 2013/17231 esas ve 2013/19025 karar sayılı ilamı ile temyiz isteminin REDDİNE kararı verilerek ilk derece mahkemesine iade olunduğu, dolayısıyla ilk hükmün veriliş tarihi istinaf mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten öncesine isabet ediyor olması nedeniyle artık bu hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak tüm yasa yolu müracaatlarını inceleme yetki ve görevinin Yargıtay"a ait olacağı” gerekçesi ile dosyanın Yargıtay"a gönderildiğinin anlaşılması karşısında;
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 8/1 maddesinin, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326 ncı maddeleri uygulanır. (Ek cümle: 1/7/2016-6723/33 md.) Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." şeklinde düzenlendiği,
Hakkında istinaf kanun yolu talebinde bulunulan hükmün daha önce Yargıtay denetiminden geçmediği, sanığın yüzüne karşı verilen 17.01.2012 tarihli hükmün temyizi mümkün olmayan bir karar olması nedeniyle Dairemizin 09/07/2013 gün ve 2013/17231 esas ve 2013/19025 karar sayılı ilam ile temyiz isteminin reddine karar verildiği, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 23.06.2015 tarihli karar hakkında yapılan temyiz başvurusunun da Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 08.11.2018 tarih, 2018/7094 esas ve 2018/15476 karar sayılı ilamı ile dosyanın incelenmeksizin iadesine karar verildiği, kararın içeriğiyle ilgili bir denetim yapılmadığı, Dairemizin 25.09.2017 tarihli ve 2017/3968 Esas, 2017/8745 Karar sayılı kararı da nazara alındığında, 5271 sayılı CMK"nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesinde "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." hükmü uyarınca, hükmün ancak açıklandıktan sonra hukuki sonuç doğuracağı, somut olayda ise Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15.01.2019 tarih ve 2017/120 esas ve 2019/35 karar sayılı kararın hukuki sonuç doğurduğu ve infaz kabiliyetinin bulunduğu dikkate alındığında hükmün bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra verilmiş bulunması nedeniyle kanun yolu incelemesinin istinaf olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 29.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.