11. Hukuk Dairesi 2019/2031 E. , 2020/5989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 16.02.2017 gün ve 2016/340 - 2017/25 sayılı kararı düzeltilerek onayan Daire"nin 07/02/2019 gün ve 2017/1747 - 2019/970 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin, yatırılan paralar karşılığında yüksek faiz verileceği ve paraların istendiği her an geri çekilebileceği vaadi ile müvekkilinden 145.000 DM para aldığını, 23.02.2000 tarihinde davacının elindeki hisse senetlerinden bir kısmının iadesi karşılığı 18.780 DM sözde kâr payı ödendiğini, geriye 1920 hisse karşılığı 150.240 DM alacak kaldığını, davalı şirketin bu durumu gösterir nitelikteki ortaklık durum belgesi ile davacının alacağını ikrar ettiğini, bakiye alacak için davalı şirketi yapılan başvurulara olumlu yanıt alınamadığını, davalının Sermaye Piyasası Kanunu"nun açık hükümlerine aykırı davranarak para tahsil ettiğini, kanuna karşı hile yaptığını, TTK"nın 329. maddesi hükmü gereğince yapılmış olan sözleşmenin mutlak butlanla batıl olduğunu, davalı şirketin davacı aleyhine zenginleştiğini ileri sürerek, şimdilik 150.240 DM karşılığı 76.816,49 EURO"nun ödeme tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının döviz tevdiat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı ...Ş"nin ortağı olduğunu, ortağın sermaye olarak verdiğini geri isteyemeyeceğini, hile iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre, davacının elindeki ortaklık durum belgesi ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacıdan da diğer tasarruf sahiplerinden olduğu gibi mevzuat hükümlerine aykırı olarak, istendiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para toplandığı, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığı, davalı şirketin bu yolda oluşturduğu kayıtların usulüne uygun ve sağlıklı kayıtlar olmadığı, davalı şirketin söz konusu eylem ve işlemlerinin kül halinde davacı ve onun durumunda bulunanlar bakımından davalı şirket yöneticileri tarafından görevlendirilen elemanlar marifetiyle ika edilen bir haksız fiil teşkil ettiği, davalı şirketin haksız fiil ve onun sonuçlarından 6762 sayılı TTK"nın 321/son maddesi uyarınca sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, 150.240DEM karşılığı 76.816,49 EURO"nun dava tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası’nın döviz mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, davalı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce faiz yönünden düzeltilerek onanmıştır.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığından bahisle, bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 41. maddesinde 25.3.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici maddenin eklendiği belirtilmiş olup, işbu geçici 4. maddede ""31.12.2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun"un 52/1-h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.
Bu durum karşısında, mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu"nun 16. maddesi ve anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerektiğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçeyle re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07.02.2019 tarih 2017/1747 Esas, 2019/970 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkemece verilen kararın re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 23.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.