Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11282
Karar No: 2017/422
Karar Tarihi: 25.01.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11282 Esas 2017/422 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı-birleşen davalı şirket, davalı-birleşen davacı şirketle granül hammadde alımı için anlaşmıştır ancak mal davalı-birleşen davacı şirkete teslim edilmemiştir. Bunun üzerine davalı-birleşen davacı şirket, davacı-birleşen davalı şirkete karşı toplam 160.240,00 TL bedelli faturalara dayanarak takip başlatmıştır. Davacı-birleşen davalı şirket itirazın iptali davası açarken, davalı-birleşen davacı şirket itirazı kaldırma davası açmıştır. Mahkeme, malın teslimi konusunda delillerin davacı tarafından imzalandığını ve davacının borçlu olduğunu tespit etmiştir. Itirazın alacaklıya tebliğ edilmedikçe süre başlamaz, ancak davalı-birleşen davacının itirazın kaldırılması davası için başvuru yapmasıyla süre başlamaktadır. Bu nedenle birleşen dava, süre geçtikten sonra açıldığı için reddedilmiştir. Kararda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 54/1, 55/1, 62/1 ve 68/1 maddeleri de detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2016/11282 E.  ,  2017/422 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit-itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı-birleşen davalı vekilince duruşmalı, davalı-birleşen davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen davalı vek. Av. ... ile davalı-birleşen davacı vek. Av...."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı-birleşen davalı vekili, tarafların granül hammadde alımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin 38.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının malı müvekkiline teslim etmediği halde mallar teslim edilmiş gibi toplam 160.240,00 TL bedelli faturalara dayanarak müvekkili aleyhine takip başlattığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı-birleşen davacı vekili, mal teslimat ve çıkış fişlerinde davacı şirketin yetkili temsilcisinin imzasının olduğunu, malın davacıya teslim edildiğini, davacının müvekkiline 38.000,00 TL avans ödemesi yaptığını, 10.000,00 TL bedelli ayıplı malın davacı tarafından iade edildiğini, müvekkilinin alacağının 150.000,00 TL olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş, birleşen davada ise, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucu, dava konusu faturaların ve mal teslimine ilişkin çıkış fişlerinin davacı-birleşen davalı şirket yetkilisi tarafından imzalandığı, emtianın davacı-birleşen davalıya teslim edildiği, 10.000,00 TL bedelli malın iade edildiğinin davalı-birleşen davacının kabulünde olduğu, taraflar arasında teslim edilen maldan kaynaklanan 150.000,00 TL bedelli borcun bulunduğu, takibin 19.02.2013 tarihinde başlatıldığı, davacı-birleşen davalının takibe 26.04.2013 tarihinde itiraz ettiği, itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, ancak davalı-birleşen davacının 30.07.2013 tarihinde icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açtığı, davalı-birleşen davacının itirazın iptali davasını ise 30.10.2014 tarihinde açtığı, davalı-birleşen davacının en geç 30.07.2013 tarihi itibariyle itirazı öğrendiği, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle asıl dava yönünden teslim belgeleriyle mal tesliminin kanıtlandığının anlaşılmasına, birleşen itirazın iptali davası yönünden kural olarak itirazın iptali davalarının itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekmekte olup itiraz alacaklıya tebliğ edilmedikçe süre başlamaz ise de somut olayda alacaklının 30.07.2013 tarihinde icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması talebinde bulunmuş olması nedeniyle bu tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlaması gerektiği yolundaki Dairemiz içtihatları gözetildiğinde birleştirilen davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığının tespiti ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir olunan 1.480,00"er TL duruşma vekalet ücretlerinin tarafların bir diğerinden alınarak yek diğerine ödenmesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 25/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi