Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11267 Esas 2017/421 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11267
Karar No: 2017/421
Karar Tarihi: 25.01.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11267 Esas 2017/421 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, bayilik sözleşmesi kapsamındaki borçların teminatı olarak ipotek tesis edilmiş taşınmazın davalı tarafından ihtarname ile ödenmemesi üzerine takibe konu edilmesi ve davalının itirazı üzerine takibin durdurulması nedeniyle itirazın iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Ancak, mahkeme ipotek verenin borçtan şahsen sorumlu olmayan üçüncü bir kişi olduğunu ve takibe konu alacağa ilişkin kat ihtarının ipotek verene tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Temyiz aşamasında ise, önceki kararın doğru olduğu ve tüm temyiz itirazlarının reddedilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Kanun maddeleri: Medeni Kanunun 887. maddesi, ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasının gerektiğini belirtmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2016/11267 E.  ,  2017/421 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamındaki borçların teminatı olarak dava dışı ..."ya ait taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 200.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, akaryakıt borcunun ödenmemesi üzerine davalıya ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucu, ipotek verenin borçtan şahsen sorumlu olmayan üçüncü kişi olduğu, takibe konu alacağa ilişkin kat ihtarının ipotek veren üçüncü kişiye tebliğ edilmediği, Medeni Kanununun 887. maddesinde "İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır." hükmünün getirildiği, ipotek veren bakımından takip konusu alacağın takipten önce muaccel hale gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle yerel mahkeme gerekçesinde deliller bölümünde sehven bu dosya ile ilgisi bulunmayan bir bilirkişi raporunun gösterilmiş olmasının yerel mahkemenin TMK 887. maddesi ile ilgili ayrıntılı gerekçeleri karşısında sonuca etkili bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, fazla yatırılan onama harcının istek halinde iadesine, 25/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.