Esas No: 2021/3449
Karar No: 2022/510
Karar Tarihi: 31.01.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3449 Esas 2022/510 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, çekişmeli taşınmazın 118 ada 71 parsel sayılı taşınmazın bölümleri için dava kısmen kabul edildi ve çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının kadastro tespiti iptal edilip 1.000 metrekarelik kısmının ifraz edilerek davacı ve müşterekleri adına payları oranında tapuya kaydedilmesi kararlaştırıldı. Ancak hüküm, taşınmazın neresinde olduğu belirtilmeyen 1.000'er metrekarelik kısımlar için usuli kazanılmış hakları zedeleyerek açıklandı. Ayrıca, davalının vekili ile temsil edildiği halde kararın vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsiz bulundu. Bu sebeplerden dolayı davalı tarafın temyiz isteği kabul edilip ilk kararın bozulması kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri:
- Kadastro Kanunu'nun 31. maddesi (Davalı tarafın vekili ile temsil edildiği halde kabul-ret oranı dikkate alınarak vekalet ücretine hükmolunması gerektiği)
- 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi (HMK'nin uygun maddeleri yollamasıyla bozma kararı alınması)
- 1086
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemenin verdiği karar ... tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle; “Davacının çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen 2.000 metrekarelik kısma yönelik hükmün taraflar arasında görülen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/201 Esas, 2006/107 Karar sayılı dosyasında temyize konu (A) bölümüne müdahalede bulunduğu iddiasıyla, dosyamızın davacısı ... aleyhine müdahalenin men'i davası açıldığı, Mahkemece, tarafların öncesi ortak olan taşınmazlarını rızai olarak kendi aralarında taksim ettikleri ve temyize konu bölümü tarım aletlerini koymak üzere boş bıraktıkları ve bu boşluk üzerinde her iki tarafın kullanım hakkının bulunması sebebiyle davalının müdahalesinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, anılan kararın ... 8.Hukuk Dairesinin 14.11.2006 tarihli ve 2006/5956 Esas, 2006/6941 Karar sayılı ilamı ile temyize konu bölümün taraflar arasında ortak kullanım alanı olarak bırakıldığı belirtilmek suretiyle onandığı ve 10.01.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakta olup, anılan Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının konusu, tarafları ve dayandığı vakıalar itibariyle taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu açıklanarak, temyize konu taşınmazın (A) bölümünün eşit payla davacı ve davalı adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken kesin hükmü bertaraf edecek şekilde davanın tamamen reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 118 ada 71 parsel sayılı taşınmazın 06.11.2014 tarihli rapor ekindeki 1 nolu krokide (A) harfi ile gösterilen kısmının kadastro tespitinin iptali ile mezkur yerin 1/2’si olan 1.000 metrekarelik kısmının ifraz olunarak davacı ... ve müşterekleri adına hüküm yerinde gösterilen şekilde payları oranında tapuya kayıt ve tesciline geriye kalan 1.000 metrekarelik kısmın ve raporda (B) harfi ile gösterilen kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Belirtmek gerekir ki hakim, çekişmeli taşınmaz hakkında infazı kabil, infaz sırasında tereddüte yol açmayacak şekilde hüküm kurmak zorundadır. Mahkemece (A) harfi ile gösterilen kısmının kadastro tespitinin iptali ile mezkur yerin 1/2’si olan 1.000 metrekarelik kısmının ifraz olunarak davacı ... ve müşterekleri adına hüküm yerinde gösterilen şekilde payları oranında tapuya kayıt ve tesciline geriye kalan 1.000 metrekarelik kısmının ise tespit gibi tesciline karar verilmiş ise de, 1.000'er metrekarelik kısımların, taşınmazın neresine tekabül ettiği belirtilmediği gibi, uyulan bozma ilamında temyize konu taşınmazın (A) bölümünün eşit payla davacı ve davalı adına tapuya tesciline karar verilmesi gereğine değinildiği halde, yazılı şekilde hüküm kurulması da usuli kazanılmış haklara aykırıdır. Oysa ki, bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Öte yandan davanın kısmen reddine karar verildiği ve davalı tarafın vekille temsil edildiği anlaşıldığına göre kabul-ret oranı dikkate alınarak vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsizdir.
Hal böyle olunca mahkemece uyulan bozma ilamında belirtildiği şekilde temyize konu taşınmazın (A) bölümünün eşit payla davacı ve davalı adına tapuya tesciline karar verilmesi ve reddedilen kısım yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf yararına Kadastro Kanunu'nun 31. maddesi dikkate alınmak sureti ile vekalet ücreti takdiri gerekir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMUK'un 428 maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a iadesine 31.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.