Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14816
Karar No: 2015/14123
Karar Tarihi: 15.12.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14816 Esas 2015/14123 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14816 E.  ,  2015/14123 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : .... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı, davalılar ..... ve .... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amacın, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu, davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmadığı, bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin
değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiği, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastının irdelenmesi gerektiği, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin de takdir edilmesi gerektiği, İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı, ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabileceği, İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerektiği,somut olayda, mahkemece davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazların davalı .... adına kayıtlı olmaması nedeniyle davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğundan, davalı .... ve...."ın kötüniyetli olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle davalılar..... ve ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmediği, dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının Gaziantep 7.İcra Müdürlüğünün 2009/22072 ve 2009/15007 sayılı takip dosyaları yönünden 24.10.2008 tanzim tarihli senetlerle doğduğu borçlu hakkındaki takiplerin
kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu, 31.3.2010 tarihli 60.250,00 TL ve 47.000 TL üzerinden her iki takip dosyasından da kati aciz belgelerinin düzenlendiği, iptali istenen tasarrufun ise takip konusu alacaklardan sonra 1.4.2009 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından dava ön koşuları gerçekleştiği, o halde davalı borçlu ile davalı ...arasındaki dava konusu 1282 ve 1629 parsel nolu taşınmazlar yönünden 1.4.2009 tarihli tasarrufun yukarıda açıklandığı üzere İİK 278, 279, 280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi, iptale tabi olmadığı belirlendiği takdirde davanın reddine; iptale tabi olduğu belirlendiği takdirde ise dava konusu taşınmazların davalı .... tarafından davalılar.... ve ....."a satışlarında borçlunun oğlu ..."ın davalı ....."ın vekili olarak hareket ettiği, dava konusu 1282 parselin davalı ..... tarafından dahili davalı ....."a satışına ilişkin 18.2.2010 tarihli tasarruf yönünden, davalı..."nın davalı borçlu ile aynı kasabadan olduğu, davalı ..."nın 23.12.2010 tarihli duruşmadaki beyanından borçlunun seçime girmesi nedeniyle borçları olduğunu belirttiğinden davalı ..."nın borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması durumunun da gözönüde bulundurulması, yine davalı.... ile davalı ..... arasındaki 15.3.2010 tarihli tasarruf yönünden de .... vekili sıfatıyla taşınmazın davalı borçlunun oğlu aynı zamanda dava dışı borçlu Ahmet Aktaş tarafından davalı ...."a satılması, davalı borçlunun oğlu dava dışı borçlu ..."ın 2009 mart ayı yerel seçimlerinde belediye başkan adayı olması nedeniyle davalı ....."ın bu olay nedeniyle borçluyu ve durumunun bilebilecek kişilerden olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi, 15.3.2010 tarihli tasarruf yönünden davalı ..."ın kötüniyetli olduğu belirlenemediği takdirde davalı ..."ın İİK 283/2 madde kapsamında sorumluluğunun gözardı edilmeden hüküm kurulması gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçe ile hüküm tesisinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davalı 4.kişiler .... ve ..."ın kötüniyetli oldukları ispatlanamadığından haklarında açılan davanın reddine, davalı borçlu ile 3.kişi ..... arasındaki tasarruflar yönünden ise dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile bilirkişi
tarafından belirlenen rayiç değerleri arasında misli fark bulunması adı geçen davalıların aynı köylü ve akraba olmaları nedeniyle davalı Ahmet"in borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle iptale tabi olduğu gerekçesiyle davalı borçlu ile 3.kişi Ahmet hakkındaki davanın bedele dönüşmesi nedeniyle dava konusu ...parsel yönünden 46.637 TL,1282 parsel yönünden 4.275 TL tazminatın davalılar ..... ve ....."dan alınarak davacıyla verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı, davalı .... ve ..... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine, davalı 4.kişi ....."ın kötüniyetli olduğunun davacı tarafından ispatlanamamasına, dava konusu 1.4.2009 tarihli tasarruflar yönünden 1629 parsel yönünden bedel farkının varlığı nedeniyle 1282 parsel yönünden tapudaki satış bedeline taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizler eklendiğinden tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmasa da davalı ...."ın borçlu ile aynı beldede oturması, satış konusunda borçlunun oğluna satış vekaleti vermesi nedeniyle borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu 1.4.2009 tarihli tasarrufların iptale tabi bulunmasına göre, davacı vekili ile davalı ...K.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece davalı 4.kişi ...."ın iyiniyetli 4.kişi olduğu gerekçesiyle hakkındaki davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Davalı ....."ın borçlu ile aynı beldede oturduğu,23.12.2010 tarihli duruşmadaki beyanından borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun anlaşılması karşısında dava konusu .... parsel nolu taşınmaza ilişkin 18.2.2010 tarihli tasarrufun da davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak İİK"nun 280/1 maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
3-Davalı borçlu hakkındaki icra takibi devam ettiğinden davalı borçlunun 3.kişi ..... ile hükmedilen tazminattan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması da doğru görülmemiştir.
4-Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri ile takip konusu alacak (aciz belgesine bağlanmış ise aciz belgesindeki değer) miktarı karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerekir. Somut olayda kendisini vekille temsil ettiren davalı ..... yararına daha düşük olan tasarruf değeri (46 637 TL) üzerinden nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken maktu vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ..... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle adı geçen davacı ve davalı vekilinin, 4 nolu bentte açılanan nedenlerle davalı ..... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,..15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi