Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18392 Esas 2020/5914 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18392
Karar No: 2020/5914
Karar Tarihi: 07.10.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18392 Esas 2020/5914 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, paylı mülkiyetinde bulunan bir taşınmazın ortaklığının giderilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar vermiştir. Ancak hükmün gereği gibi verilmediği gerekçesiyle davacılar vekili temyiz hakkını kullanarak Yargıtay'a başvurmuştur. Yargıtay, taşınmazdaki muhdesatın ve arzın ayrı değerleri tespit edilerek oranının belirlenmesi gerektiğini ve muhdesatın sahibi paydaşlara, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması gerektiğini vurgulamıştır. Bu sebeple hükmün bozulması gerektiği kararına varmıştır.
Kanun Maddeleri:
-Türk Medeni Kanunu, Madde 821
-Türk Borçlar Kanunu, Madde 809, 810, 823
14. Hukuk Dairesi         2016/18392 E.  ,  2020/5914 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.07.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, tarafların paylı mülkiyetinde bulunan 1562 ada 34 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/661 Esas, 1995/483 Karar sayılı dosyasında davacıların miras bırakanı ... tarafından yapıldığının (inşa edildiğinin) tesbitine karar verildiğini, muhdesatın davacılara ait olduğu dikkate alınarak ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, tapudaki paylar dikkate alınarak taksim yapılmasını savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Somut olayda; dava konusu 1562 ada 34 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/661 Esas, 1995/483 Karar sayılı dosyasında davacıların miras bırakanı ... tarafından yapıldığının (inşa edildiğinin) tesbitine karar verilmiştir.
    Ne var ki; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda muhdesat oranı hatalı olarak saptanmıştır. Bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazdaki davacılara ait muhdesat değerinin, muhdesat ve arz bedeli toplamına oranlanması gerekirken muhdesat bedeli ile arz bedeli toplamının taraflarının tapudaki payları nispetinde oranlanması doğru değildir. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle dava tarihi itibariyle arzın ve muhtesatın ayrı ayrı değerlerinin tespiti yapılarak, bu değerlerin toplanması, bulunan değerin ne kadarının arsaya ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi, satış sonucu elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranların esas alınarak muhdesata isabet eden kısmın oranı belirtilerek açıkça hüküm sonucunda gösterilmek suretiyle muhdesat sahibi paydaşlara; geri kalan bedelin ise yine oranı gösterilmek suretiyle tüm paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Bu hususun gözardı edilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 07.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.