15. Hukuk Dairesi 2017/2092 E. , 2018/1819 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, satış ve yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, eksik işlerin giderim bedeli ile gecikme tazminatı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ıslahla attırılan miktar da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, dava sözleşmenin tarafı olan şirket tarafından açılmış olup, malik olma zorunluluğu bulunmaması ve sözleşmenin tarafı olan davacının davacı sıfatının bulunduğunun anlaşılmasına, 03.01.2011 tarihli sözleşmenin 10. maddesindeki hakem şartının çözüm sağlanamazsa ... Mahkemeleri"nin yetkili kabul edilmiş olması nedeniyle kesin nitelikte olmadığından geçerli olmadığının anlaşılmasına, her nevi imal ve inşaat işleri ticari iş olup ticari faiz uygulanmasında isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davanın açıldığı tarihte gecikme tazminatı ve eksik işlerinin giderim bedelinin belirlenebilmesi mümkün olduğundan, 6100 sayılı HMK"nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası açılması koşulları oluşmadığı anlaşılmakta ise de; talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olduğu ve alacağın miktarı tartışmalı olup davacı 40.000,00 TL değer göstererek davayı açmış olduğundan, davanın kısmi dava olarak açıldığının kabulü ve incelemenin buna göre yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde eksik işlerin giderim bedeli ile gecikme tazminatı (kira alacağı) için toplam 40.000,00 TL talep etmiş, 10.03.2015 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesiyle 107.529,00 TL"ye çıkartmış ise de gerek dava dilekçesinde gerekse ıslah dilekçesinde eksik işler ve gecikme tazminatı için talep ettiği miktarları açıklamamış, mahkemece de HMK"nın 31. maddesindeki davayı aydınlatma ödevi kapsamında bu husus açıklattırılmamıştır. Dosya kapsamı ve tarafların beyanlarından davacının satış ve iş bedelinin tamamını ödediği anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici, davacının iş bedeli karşılığı yaptığı
inşaat ve imalât işlerinde eksik ve kusurlar bulunduğunu ileri sürmüş ise de bu savunmasını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. İş bedelinin tamamen ödenmesine rağmen eserin eksik yapılması halinde eksik işlerin giderim bedelinin eserin teslim edildiği tarihten itibaren dava açılması için gereken makul süre sonundaki mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanıp talep edilmesi mümkündür. Hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda inceleme bu yönteme uygun olarak yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece, hakimin davayı aydınlatma ödevi gereği olarak davacıya dava dilekçesinde talep ettiği ve ıslahla attırdığı her bir alacak kalemi için ne miktarda istemde bulunduğu açıklattırılarak hükme esas alınan rapor düzenleyen teknik bilirkişi inşaat mühendisinden, eserin tesliminden itibaren dava açmak için geçmesi gereken makul süre sonundaki mahalli piyasa rayiçleri ile eksiklerin giderim bedeli konusunda gerekçeli mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınıp değerlendirilerek, bulunacak miktara hesaplanan gecikme tazminatı alacağı eklenerek açıklama dilekçesinde davacının bildireceği miktarlar da dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi, kesin vade olmadığı gibi temerrüt ihtarı da bulunmadığından kabul edilecek dava dilekçesindeki alacak miktarına dava tarihinden, ıslahla arttırılan bölüme ıslah harcının yatırıldığı tarihten faiz yürütülmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.