Esas No: 2021/3721
Karar No: 2022/504
Karar Tarihi: 31.01.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3721 Esas 2022/504 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesinde görülen bir kadastro tespitine itiraz davasında, davacının dayandığı tapu kaydının uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafın temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay kararı bozmuştur. Yargıtay ilamında, davacının tapu kaydının kabul edilemez olduğu ve dava konusu taşınmazların kadim mera niteliğinde olduğu belirtilerek davacının temyiz talebi kabul edilmiştir. Karar ayrıca, elektronik tebligat yönetmeliği ve kanun maddeleri hakkında bilgi içermektedir. Elektronik tebligatın tebellüğ tarihinin, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonu olduğu belirtilmiştir. Temyiz süresinin on beş gün olduğu ve temyiz isteminin harca tabi değilse dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği, harca tabi ise harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayıldığı belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi
- Elektronik Tebligat Yönetmeliği
- 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu
- HUMK'un 432., 431., 435., 434. maddeleri
- 3
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle; “ Davacı tarafın dayandığı tapu kaydının tesciline esas krokinin, koordinatsız basit nitelikte bir kroki olup fenni açıdan uygulanma kabiliyeti bulunmadığı gibi tapu kaydının hudutlarının da değişebilir nitelikte olduğu, bu nedenle davacılarca dayanılan tapu kaydının dava konusu taşınmaz bölümlerini kapsadığının kabule olanak bulunmadığı, öte yandan çekişme konusu taşınmazın kadim mera niteliğinde olup, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizliğine” değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli 121 ada 147 ve 148 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi mera olarak sınırlandırılarak özel siciline tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesinin 1. fıkrasının 9. bendinde; baro levhasına yazılı avukatlara tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu, 4. fıkrasında ise elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
Anılan maddeye dayanılarak hazırlanan ve 06.12.2018 tarihli 30617 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, elektronik ortamda yapılacak tebligata ilişkin usul ve esasları düzenleyen Elektronik Tebligat Yönetmeliği 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 3. maddesinde;
"Elektronik tebligat: Tebligat Kanunu ve bu Yönetmeliğe uygun olarak elektronik ortamda yapılan tebligat,
Elektronik tebligat adresi: ... tarafından, gerçek kişiler için kimlik bilgileri, tüzel kişiler için ise tabi oldukları sistem bilgileri esas alınmak suretiyle tek ve benzersiz şekilde oluşturulan ve ...’ye kaydedilen tebligat adresi,
...: Tebligat Kanunu ve bu Yönetmelik uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemlerini yürütmek amacıyla ... tarafından kurulan, işletilen ve güvenliği sağlanan sistem,
Zaman damgası: 5070 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde tanımlanan zaman damgası" olarak tanımlanmıştır.
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nda ise "Zaman damgası: Bir elektronik verinin, üretildiği, değiştirildiği, gönderildiği, alındığı ve/veya kaydedildiği zamanın tespit edilmesi amacıyla, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı tarafından elektronik imzayla doğrulanan kaydı ifade eder." şeklinde belirtilmiştir.
Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 5/ğ. maddesinde tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olanlar arasında "Baro levhasına yazılı avukatlar" gösterilmiştir
Yönetmeliğin 6. maddesinde elektronik tebligat adresi alma zorunluluğuna tabi olanlar için yapılacak başvuru, 8. maddesinin 1. fıkrasında ...'nin başvurunun yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde elektronik tebligat adresini, gerçek kişiler için kimlik bilgilerini, tüzel kişiler için ise tabi oldukları sistem bilgilerini esas almak suretiyle tek ve benzersiz olacak şekilde oluşturacağı ve ...’ye kaydedeceği, elektronik tebligatın hazırlanması ve muhataba ulaştırılmasını düzenleyen 9. maddesinde tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercinin, elektronik tebligat mesajını hazırlayarak, ...’ye teslim edeceği, ...'nin elektronik tebligat mesajını zaman damgasıyla ilişkilendirerek muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştıracağı, elektronik yolla tebligatın muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinde muhatabın elektronik tebligatı tebellüğ etmiş sayılacağı tarihe ilişkin özel bir düzenleme yer almaktadır. Bu düzenlemeye göre "Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır." Bunun sonucu olarak elektronik tebligatta tebellüğ tarihi elektronik tebligatın muhatabın elektronik posta hesabına ulaştığı veya okunduğu tarih olmayıp, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonu olmaktadır. Böylelikle, muhatabın kayıtlı elektronik posta hesabını kontrol etmemek suretiyle tebliğin sonuçlarını geciktirmesi ihtimali söz konusu olmayacaktır.
Öte yandan HUMK'un 432. maddesinde temyiz süresinin on beş gün olduğu ve bu sürenin tebliğ ile başlayacağı belirtilmiştir. HUMK’un 431. maddesine göre de temyiz istemi dilekçe vermek suretiyle yapılır. Temyiz dilekçesinde bulunması gereken unsurlar da HUMK’un 435. maddesinde belirtilmiştir. Temyiz dilekçesi verildiği anda mahkemece temyiz defterine kaydedilir. Temyiz isteminin hangi tarihte yapılmış sayılacağı hususu HUMK’un 434. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin 2. fıkrasına göre “Temyiz isteği, harca tabi değilse dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği, harca tabi ise harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır”. Bununla birlikte temyiz eden, harcını ödemiş olduğu temyiz dilekçesini, daha sonraki bir tarihte mahkemeye verirse, temyiz talebi, temyiz dilekçesinin mahkemeye verildiği (temyiz defterine kaydedildiği) tarihte yapılmış sayılır (Kuru, B: Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt:V, ... 2001, s. 4601-4602). (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 09.02.2021 tarihli ve 2017/14-2217 Esas, 2021/55 Karar sayılı ilamı)
Somut olayda, karar davacı ... ve müşterekleri vekilinin tebligat alanına e-tebligat yoluyla 18.12.2019 konulmasına müteakip 23.12.2019 tarihinde mevzuat gereği okundu sayılmıştır. Hal böyle olunca 23.12.2019 tarihinde davacı ... ve müşterekleri vekiline tebliğ edildiği, HUMK'un 432/1.maddesine göre 15 günlük yasal temyiz süresinin son gününün, 07.01.2020 tarihine rastladığı, davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz dilekçesi verilmeden önce 26.12.2019 ve 03.01.2020 tarihinde temyiz harçları yatırılmış ise de, temyiz dilekçesinin 08.01.2020 tarihinde sunulduğu anlaşıldığına göre 15 günlük yasal temyiz süresinin geçmiş olduğu anlaşılmaktadır. HUMK'un 432/4. madde ve fıkrasına göre, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı ... ve müşterekleri vekilinin HUMK'un 432/4. maddesi uyarınca temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı ... ve müşterekleri vekilinin temyiz dilekçesinin yukarıda açıklanan nedenle süreden REDDİNE, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 31.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.