6. Ceza Dairesi 2016/6386 E. , 2019/197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
... Cumhuriyet Başsavcılığının 14.12.2010 gün 2010/26531 Soruşturma, 2010/10421 Esas, 2010/3300 Karar sayılı ilamı ile sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nin 141/1, 53, 58. maddeleri uyarınca hırsızlık suçundan açılan kamu davası nedeniyle ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/647 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılanması yapılıp 09.06.2011 tarihli sanığın yokluğunda yapılan oturumda 5237 sayılı TCK"nin 142/1-b, 143/1, 35, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırıldığına ilişkin mahkumiyet kararı verilip, cezasının ertelemesine, seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı şeklindeki hüküm tesis edildiği halde ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.06.2011 gün 2010/647 Esas ve 2011/313 sayılı gerekçeli kararının hüküm fıkrasında ise; sanık hakkında “5237 sayılı TCK"nin 204/1, 62, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK"nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” şeklindeki kararı Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca 21.06.2011 tarihinde sanığa usulünce tebliğinin sağlandığı, olay ve dosya ile örtüşmeyen bu gerekçeli karara karşı sanığın kanun yollarına başvuruda bulunmaması üzerine kararın bu haliyle kesinleştirildiği;
Sanığın, öngörülen (5) yıllık denetim süresi içerisinde, 15.08.2012 tarihinde cinsel taciz suçunu işlemesi sebebiyle hakkında, ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/135 Esas ve 2013/350 Karar sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, yargılama neticesinde sanığın bu suçtan 5237 sayılı TCK"nin 105/1, 43/1, 53. maddeleri uyarınca 5 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilip usulüne uygun olarak 28.06.2013 tarihinde kesinleştiği, 5 yıllık denetim süresi içerisinde, kasıtlı bir suç işlemesi sebebiyle de evvelce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık hakkında, mahkemesine ihbarda bulunulması üzerine, sanığa tebliğ edilen ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.06.2011 gün 2010/647 Esas ve 2011/313 Karar sayılı gerekçeli kararında belirtilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının yeniden ele alınarak ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.11.2013 gün 2013/451 Esas ve 2013/645 sayılı ilamı ile sanığın yüzüne karşı 5237 sayılı TCK"nin 142/1-b, 62 maddesi uyarınca verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının açıklandığı, anılan bu karara yönelik sanığın 21.11.2013 tarihinde temyiz davası açtığı, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 27.10.2014 gün 2014/30899 Esas ve 2014/29709 Karar sayılı ilamı ile “Şikayetçinin soruşturma aşamasındaki beyanında özetle, iki şahsı dükkan kapısından çıkarken gördüğünü, ücretini ödemeden aldıkları olup olmadığını sorduğunu, olmadığını söylediklerinde, montun içinde viski görünüyor dediğini, şahıslardan birinin diğerine birşey varsa ver başımı beyalaya sokma dediğini, bunun üzerine viskiyi aldığını, sonra diğerlerinide istediğinde, kendisine bıçak çıkarıldığını, kendisine bıçak sallandığını şahıslardan birinin diğerini tutması ile her iki şahsın olay yerinden uzaklaştığını belirtmiş olması karşısında, sanığın eyleminin sübutu halinde yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve münakaşasının üst görevli Ağır Ceza Mahkemesi"ne ait olduğu gözetilmeden, görevsizlik kararı yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması” karar verilmesi üzerine, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.11.2014 gün 2014/784 Esas ve 2014/518 sayılı kararı ile Yargıtay 13. Ceza Dairesince verilen bozma ilamına uyarak görevsizlik kararı verildiği, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.11.2015 gün 2014/488 Esas ve 2015/416 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 149/1-a,c,h, 150/2, 62 ve CMUK"un 326/son maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi üzerine sanık ve savunmanı tarafından temyiz yasa yoluna başvurulduğu,
... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.06.2011 tarihinde sanığın gıyabında verilen infaza esas kararın tebliğ yerine farklı bir kararın sanığa tebliğ edilerek yanıltılması bireyin temyiz hakkının elinden alınması anlamına geleceği, ancak tüm usülü hatalara karşın yürütülen yargılama süreci değerlendirildiğinde, sanığın her aşamada hakkında verilen infaza esas mahkumiyet kararını temyiz iradesini taşıdığı ve yansıttığı, bu hali ile 21.11.2013 tarihinde açtığı temyiz davasının geçerli olduğu kabul edilmekle yapılan incelemede;
Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 22.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.