Esas No: 2021/9383
Karar No: 2022/500
Karar Tarihi: 31.01.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9383 Esas 2022/500 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, mülkiyet tespiti ve el atma tazminatı istemleriyle açılmıştır. Davacı, su altında kalan yerin mülkiyetinin kamuya ait olduğunu iddia ederek tazminat talep etmiştir. Mahkeme, taşınmazın orman kadastrosu sonrası devlet ormanı dışında kaldığı ve davacının zilyetliği ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusunu reddederken, Yargıtay da temyiz itirazlarını reddetmiştir. İlgili kanun maddeleri: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 10. ve 11. maddeleri, TMK'nin 713. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Mülkiyet Tespiti
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi ... Köyü ... ... Mevkii'nde kain ... ... Çayı, Güneyi Orman, Doğusu Orman, Batısı 1177 no'lu kadastro parseli ile çevrili olan yaklaşık 12-13 dönüm yerin 50 yılı aşkın süredir babası ...tarafından su değirmeni ve tarım arazisi olarak kullanılmakta iken bu yerin kendisine babasından intikal ettiğini, zaman içerisinde taşınmazdaki değirmenin yıkıldığını ve tarım arazisi olarak kullanılmaya devam edildiğini, kendisinin bu yeri 10 yılı aşkın bir süredir kullanmakta iken ... Barajı'nın inşaatının bitirilmesine müteakip su tutulmaya başlandığını, su tutulmaya başlanması ile barajın en önemli kolu olan ... Çayı'nın şişmesi sonucunda bu yerin su altında kaldığını, bu nedenle fiili kullanım ve mülkiyetin de ortadan kalktığını, taşınmazın orman ya da dere yatağı ile alakasının olmadığını, taşınmazın tapulama sırasında tescil gören 1177 parsele göre parselden daha geride yer aldığını, ilk tesis kadastro çalışmaları sırasında sehven tapulama dışı bırakıldığını, dava konusu yerin barajın su tutulmasına kadar fiilen kullanıldığından tapuya tescil için tescil davası açıldığını, taşınmazın halen su altında olduğunu, bu nedenle tescil davası açılarak tapuya tescili mümkün olmadığından mülkiyetinin tespiti ile davalı idare adına olan kamunun kullanımı için fiilen elatan ... Genel Müdürlüğü'nden mülkiyetinin bedeline ilişkin tazminat talep ettiğini beyanla dava konusu taşınmazın mülkiyetinin tespitine, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın mülkiyetinin tespiti ve el atma tazminatı istemlerinin ayrı ayrı yürütülmesi gerektiği kanaatine varılarak, davacının kamulaştırmasız el atma tazminatı talebi yönünden davanın tefrikine, tespit talebi bakımından ise davanın eldeki dava üzerinden yürütülmesine karar verilmiş; yapılan yargılama sonunda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... İli ... İlçesi ... Mahallesi'nde arazi kadastro çalışmalarının yapılmasından sonra 30.11.1963-30.12.1963 tarihleri arasında 30 günlük askı ilanına çıkarıldığı ve tespite itiraz edilmediğinden kesinleştiği; taşınmazın bulunduğu bölgede bulunan ormanların 6831 sayılı Orman Kanunu'na göre orman kadastrosu ve aynı Kanun'un 2/B maddesi uygulama çalışmalarının 07.06.1994 tarihinde başladığı, ... Valiliğinin 29.02.1996 tarihli onayı ile yürürlüğe girdiği, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 10. ve 11. maddelerine göre 07.03.1996 tarihinde askı ilanına çıkarıldığı ve 07.09.1996 tarihinde kesinleştiği; orman kadastrosu, kesinleşmiş orman kadastro haritası ve tutanaklardan hareketle yapılan aplike neticesinde dava konusu taşınmazın devlet ormanı dışında kaldığı, dava konusu taşınmazın TMK'nin 713. maddesinde öngörülen 20 yıl süreyle nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyetlik koşulunun davacı bakımından ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar; davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 3,681,77 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 11,045,31 TL'nin temyiz eden davalı ...'ndan alınmasına 31.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.