13. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3787 Karar No: 2020/2957 Karar Tarihi: 27.02.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/3787 Esas 2020/2957 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, çiftçi davacı ile davalı şirket arasında yapılan sebze ekim sözleşmesi nedeniyle davalının sözleşmeden doğan vecibelerini yerine getirmemesi sonucunda oluşan zararın tahsili isteğine ilişkindir. Davacı, kira ödediğini, sulama çapalama ve bakım masrafında bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000 TL maddi zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, mahkemenin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakarak davanın reddine karar vermesinin usule uygun olmadığına karar vererek hükmün bozulmasına hükmetmiştir. Bu karara göre, ticari değil hukuki bir dava olduğundan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Kanun maddeleri olarak ise 6535 sayılı Ticaret Mahkemeleri Kanunu’nun 2. maddesinde açıklandığı üzere Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
13. Hukuk Dairesi 2017/3787 E. , 2020/2957 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket ile sebze ekim sözleşmesi yaptığını, davalının sözleşmeden doğan vecibelerini yerine getirmemesi nedeniyle müspet ve menfi zarara uğradığını, ... 2. Asliye Hukuk mahkemesinin 2013/60 Değişik İş sayılı dosyası ile müspet zararının 21.204,61 TL olarak belirlendiğini, ayrıca kira ödediğini, sulama çapalama ve bakım masrafında bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000 TL maddi zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, taraflar arasında düzenlenen sebze ekim sözleşmesi nedeniyle davalı tarafından sözleşme gereğinin yerine getirilmediği ileri sürülerek uğranılan zararın tahsili isteğine ilişkindir. Davacı çiftçi olup tacir değildir. Dava, ticaret kanununda sayılan mutlak ticari dava da değildir. 6535 sayılı kanunun 2. maddesi hükmü uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Genel hükümlerin uygulanacağı davada Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında res"en gözetilir. Bu nedenle mahkemece, davaya Asliye Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla bakılması gerekirken, Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.