Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1148
Karar No: 2020/708
Karar Tarihi: 01.06.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1148 Esas 2020/708 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının kendisine ait olmayan imzaları taşıyan senetleri bankaya vererek tahsil ettiğini ve daha sonra senetleri geri alıp davalıya ödeyerek sahte senetleri karıştırdığını iddia ederek ödenen tutarın tahsili için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davacının lehine karar vermiş, davalı vekili de istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf mahkemesi ise davacının basiretli davranmadığını ve hataen ödeme yapıldığına dair yeterli kanıt sunamadığını belirterek kararı bozmuştur. TBK'nun 78. maddesi uyarınca borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse bunu ancak kendisini borçlu sanarak geri isteyebilir. Bu maddeye göre ispat külfeti davacı taraftadır.
Kanun Maddeleri:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 78. maddesi
19. Hukuk Dairesi         2018/1148 E.  ,  2020/708 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen davanın kabulüne yönelik hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının, keşidecisi davacı olan iki adet bonoyu ... Bankası ... Şubesine tahsile verdiğini, bankadan ihbar gelmesi üzerine bu senetleri başka alacaklılara verdiği senetlerle karıştırarak ödediğini, bankaya ödeme yaptıktan birkaç gün sonra senet asıllarını bankadan aldığında senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, senetleri dikkatli bir şekilde incelediğinde anladığını, senette alacaklı gözüken cirantalarla davacı arasında herhangi bir borç ilişkisinin bulunmadığını, davalının sahte olarak tanzim ettiği senedi bankaya vererek davacıdan tahsil ettiğini belirterek, ödenen 70.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, birçok finans kuruluşunun benzer şekilde dolandırıldığını, davacının bu dolandırıcılık fiillerinden haberdar olduğu ve şebekenin işini kolaylaştırdığı yolunda ciddi emarelerin mevcut olduğunu, dava konusu edilen senetleri faktoring işlemi neticesinde iktisap ettiğini, davacının daha ilk ödeme sırasında ödemeye konu senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını bildiğinin anlaşıldığı, senetlerin ödeme anında davacıya iade edildiğini, böyle bir senedin hataen ödenmiş olması için aynı vade, tarih ve meblağda tanzim edilmiş senedin bulunması gerektiğini, davacının aynı ciro silsilesine ait farklı vade tarih ve meblağı havi 4 adet senedi borçlu olduğunu düşünerek ödendiği yolundaki iddiasına inanılmasının mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Adli Tıp Kurumu raporunda bonolardaki imzaların davacının eli ürünü olmadığının belirtildiği, davacının sahtelik iddiasının mutlak def"i niteliğinde olup senedi elinde bulunduran 3. kişilere karşı ileri sürebileceği, davalının borcun davacı tarafından bilinçli olarak ödendiği savunmasının kanıtlanamadığı, dolayısıyla davacının TBK"nun 78. maddesi gereğince bu senetlerden dolayı borçlu sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi"nin 2017/796 esas ve 2017/3672 karar sayılı ve 04.12.2017 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü yönünde verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine oyçokluğuyla karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacının dava konusu bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı ancak yanlışlıkla bono bedellerinin ödendiği iddiasıyla ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu bonolar davacı tarafından dava dışı banka aracılığıyla ödenmiştir. 6098 sayılı TBK"nun 78. maddesi uyarınca borçlanmadığı edimi kendi istediğiyle yerine getiren kimse bunu ancak kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir. Anılan madde hükmünden de anlaşılacağı üzere somut olayda ispat külfeti yanlışlıkla ödeme yaptığını ileri süren davacı taraftadır.
    İlk derece mahkemesince TBK"nun 78. maddesi konusunda bir değerlendirme yapılmış ise de bu değerlendirme yanılgılıdır. Zira mahkemece ispat külfeti davalıya yüklenmiştir.
    Öte yandan dava konusu senetler 2 adet olup vade tarihleri ve ödeme tarihleri birbirinden farklıdır. Senetlerden ikisinin de hataen ödendiğinin kabulüne imkan yoktur. Kaldı ki dava konusu senetler bono niteliğinde olup davacının işlemlerinde basiretli bir tacir gibi davranması, ödeme yaparken ödenilen bonodaki imzanın kendisine ait olup olmadığını incelemesi kendisinden beklenir. Davacı bu anlamda basiretli davranmamıştır. Davacı tarafça dosyaya sunulan deliller gözetildiğinde, davacının hataen ödeme yaptığını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle istinaf mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, dosyanın İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’ne bilgi verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi