Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5829 Esas 2016/2472 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5829
Karar No: 2016/2472
Karar Tarihi: 07.03.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5829 Esas 2016/2472 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kendi nakliye işinde çalıştığı şirketin malını teslim etmeden önce çaldığı gerekçesiyle \"hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma\" suçundan 1 yıl hapis ve 20.000 TL adli para cezasına çarptırılmıştır. Ancak kararın düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır çünkü adli para cezası alt sınırının yasal gerekçe gösterilmeden tayin edilmesi ve sanığın altsoyu haricindeki kişiler yönünden cezanın tamamlanmasından sonra da yoksun kalacakları hakların kararda eksik bırakılmış olması, yargıtay kararlarına uygun şekilde düzeltilerek onanmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri arasında TCK'nın 155/2., 53/1. ve 53/3. maddeleri yer almaktadır.
23. Ceza Dairesi         2015/5829 E.  ,  2016/2472 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 155/2. maddesi uyarınca 1 yıl hapis ve 20.000 TL adli para cezasına ve anılan Kanun"un 53/1. maddesinde belirtilen haklardan yoksunluğa hükmedilmesine dair.

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kamyonla nakliyecilik işi yapan sanığın suç tarihinde katılanın yetkilisi olduğu şirkete ait 15.825 kg küp şekeri ... ilinde faaliyet gösteren bir firmaya götürmek üzere aldıktan sonra teslim etmesi gereken yere götürmeyip mal edindiği anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    TCK"nın 53. Maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 1000 gün olarak tayin edilmesi,
    2- TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "1000 GÜN" ve "20.000 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi; hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53/1-c maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, ” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.