6. Hukuk Dairesi 2021/143 E. , 2021/1419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay"ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur.
Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu anlatım çerçevesinde somut olay incelendiğinde; davacı davasında, 26.07.2012 tarihli sözleşme ile ....Çayı Köprüsü Yapım İşi"ni üstlendiklerini, sözleşme dışı olarak yaptıkları imalâtların bedeli olan 72.815,20 TL’nın ödenmediğini belirterek bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın 34.522,36 TL üzerinden kısmen kabulüne dair verilen kararın taraflarca temyizi üzerine, kapatılan Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 22.09.2016 tarihli 2016/2861 Esas 2016/4013 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ise davanın 50.161,41 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, karar sadece davalı vekilince temyiz edilmiştir. Bu durumda davacı, 50.161,41 TL alacağı olduğuna dair kararı temyiz etmediğinden davalı lehine usuli kazanılmış hak doğmuş olup bozmadan sonra bozmaya uygun olarak yapılan yargılama sonucunda her ne kadar davacının alacağı 51.335,84 TL olarak bulunsa dahi usuli kazanılmış hak ilkesi gereğince davanın 50.161,41 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile 51.335,84 TL’ye hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca, hükmün 2. bendindeki “51.335,84” rakamının çıkartılrak yerine “50.161,41” rakamının, 3. bendindeki “3.507,04” ve “3.426,52” rakamlarının çıkarılarak yerine sırası ile “2.263,49” ve “2.182,07” rakamlarının, 4. bendindeki “1.487,74” ve 3.554,61” rakamlarının çıkarılarak yerine sırası ile “1.568,75” ve “3.473,60” rakamlarının, 5. bendindeki “7.473,66” rakamının çıkarılarak yerine “7.230,98” rakamının ve 6. bendindeki “3.221,85” rakamının çıkarılarak yerine “3.398,07” rakamının yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 11.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.