7. Hukuk Dairesi 2021/499 E. , 2021/2599 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.03.2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ile ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, yargılamanın yenilenmesi talebini içeren dilekçe ile ortaklığın giderilmesi dosyası bir bütün olarak incelenerek temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi davasında davanın kabulüne dair verilen karara karşı yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; Menderes Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2008/220 Esas ve 2010/341 Karar sayılı ilamı ile .../ 460 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verildiğini ancak tapu kayıt malikleri ... ve ...’e dava dilekçesi ve gerekçeli karar tebligatlarının usulsüz şekilde, geçerli olmayan adreslerine ve herhangi bir adres araştırması yapılmaksızın doğrudan ilanen tebliğ yoluyla gerçekleştirildiğini, davacılar davada taraf olmadan davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın satıldığını beyanla yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, dava konusunun HMK’nın 375. maddesinde sayılan yargılamanın iadesi nedenlerini taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin istinaf talebinde bulunması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 05.07.2019 tarih, 2018/1260 Esas- 2019/1460 Karar sayılı ilamı ile yargılamanın yenilenmesi dilekçesinin temyiz dilekçesi kabul edilerek, dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesi"ne gönderilmek üzerine mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
Yargılamanın iadesi istenen ortaklığın giderilmesi davasında usulüne uygun taraf teşkili sağlanmamış, karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Bu nedenle maddi hukuk yönünden kesinleşmiş bir karar bulunmadığından istemin yargılamanın iadesi olarak değil, temyiz dilekçesi olarak kabulü ile işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re"sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde de "hukuki dinlenilme hakkı" başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Mahkemece ... ve ...’e ‘Emek Mah. 22/7 Ankara’ adresine çıkarılan dava dilekçesi, tebligat zarfında yer alan adresten taşındıkları açıklamasıyla iade dönmüş, ardından ‘1965. sokak, Tuna Mah. No:2 Emek’ adresine çıkarılan duruşma günü tebligatları ise böyle bir adresin mevcut olmaması nedeniyle iade edilmiş ve bunun üzerine mahkemece nüfus kayıt sisteminden herhangi bir araştırma yapmadan, paydaşların adreslerinin bulunamadığına yönelik Ankara Bahçelievler Polis Merkezi ve Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin yaptığı tahkikat sonucu ile yetinilerek ilanen tebliğ yoluna gidilmiştir.
460 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkin açılan davada paydaşlar ... ve ..."e Menderes Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2008/220 Esas, 2010/341 sayılı gerekçeli kararı doğrudan Tebligat Kanunu"nun 28.maddesine göre ilanen tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanunu"nun 10/1.maddesine göre tebligat, ""tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresine yapılır"" düzenlemesi bulunmaktadır. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin ‘Adresin meçhul olması’ kenar başlıklı 48. maddesinde; ‘‘Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca kendisine tebligat yapılamayan, tebliğ memuru tarafından adresi tespit edilemeyen, adres kayıt sisteminde de yerleşim yeri adresi bulunmayan kişinin adresinin tespiti için tebligatı çıkaran merci tarafından adres araştırması yapılır.
(2) Tebligatı çıkaran merci, muhatabın adresini öncelikle resmî veya özel kurum ve dairelerden, bunlardan sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtasıyla araştırabilir ve tespit ettirebilir. Yapılan araştırmalara rağmen muhatabın adresinin tespit edilememesi halinde adres meçhul sayılır.
(3) Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.
(4) İlânen tebligat, bu maddedeki usuller izlendikten sonra başvurulacak son çaredir.’’
Hükümlerine yer verilmiştir.
Gerekçeli karar Tebligat Yasası"nın 10.maddesine göre tebliğ edilmezse, mahkemece ilgilinin adresi, Yönetmeliğin 48.maddesinde belirtilen özel ve resmi kuruluşlardan araştırılmalı, buna rağmen adreste bulunmama halinde ilanen tebligat yapılmalıdır.
Mahkemece gerekçeli kararın ve duruşma gününün tebliğinde gereken araştırma yapılmaksızın doğrudan ilanen tebliğ yoluna gidilmesi doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle, dava dilekçesi ve gerekçeli karar yasada öngörülen şekilde tebliğ edilmediğinden; mahkemece paydaşlar ... ve ..."e usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilerek ortaklığın giderilmesi davasında taraf olması sağlanmalı ve savunması alınıp delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Menderes Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2008/220 Esas ve 2010/341 Karar sayılı ilamındaki kesinleştirme şerhi kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.