Esas No: 2021/13998
Karar No: 2022/623
Karar Tarihi: 01.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13998 Esas 2022/623 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesinde görülen bir davada, 117 ada 41, 42 ve 43 parsellerin orman veya tarla vasfıyla Kadastro Tespitine İtiraz dava sürecinde belirlenmesi istendi. Mahkeme, 117 ada 42 ve 43 parsel sayılı taşınmazları orman vasfıyla tapuya kayıt ve tescil etme kararı verdi. 117 ada 41 parsel sayılı taşınmazın bir kısmı orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına kaydedildi ve geri kalan 14.000,00 m² kısmı 1.290.240 hisse kabul edilerek tapuya kayıt ve tescil edildi. Kararın kısalıkla ilgili olanı, gerekçeli kararla uyumlu olmadığı için hüküm bozuldu ve yeniden gerekçeye uygun olarak hüküm tesis edilmesi gerektiği kararlaştırıldı. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesi gereği yeniden tesis edilecek hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca bozulmasına karar verildi. Taraflarca HUMK'un 440/I maddesi kapsamında 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği hatırlatıldı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAHİLİ DAVALI : ... Ve Arkadaşları
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı ... İdaresi ve Maliye Hazinesi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 41 parsel sayılı 27.194,62 m2 ve 117 ada 43 parsel sayılı 7.836,62 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar ham toprak vasfı ile Hazine adına; 117 ada 42 parsel sayılı 2.238,12 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise bağ vasfıyla Yemeni Seven adına tespit edilmiş, ancak; davacı ... İdaresi tarafından Kadastro Mahkemesinde dava açıldığından bahisle, tespit tutanağı ve ekleri Kadastro Mahkemesine devredilmiştir
Davacı ... İdaresi 11.09.2008 havale tarihli dava dilekçesiyle, ... ili ... ilçesi ... Köyü içinde dava dilekçesi ekinde sunulan koordinat bilgileri dahilinde kalan taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Müdahil davacı ... 24.03.2015 havale tarihli dilekçesinde, 117 ada 41 parsel sayılı taşınmazın 19.01.1971 tarihli ve 27 sıra nolu tapu kaydına göre tek hissedarının eşi olup, eşinin tek mirasçısının da kendisi olduğunu ileri sürerek taşınmazın tamamının kendi adına tesciline karar verilmesini; müdahil davacılar ... ve ..., 19.02.2015 tarihli keşif işlemi sırasında, 117 ada 41 parsele ilişkin ellerindeki 19.01.1971 tarih ve 127 nolu tapuda adı geçen Musa'nın babaları, diğer adı geçen ... ve ...'ın da amcaları olduğunu beyan ederek, taşınmazın üç hisseye eşit olarak paylaştırılmasını ve müdahil davacı ... ise 19.02.2015 tarihli keşif işlemi sırasında, 117 ada 43 parselin kendisine ait olduğunu beyanla adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, 117 ada 42 ve 43 parsel sayılı taşınmazların orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline,117 ada 41 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... ...'in 05.03.2015 tarihli raporunun ekinde yer alan krokide (A) harfiyle gösterilen kısmının orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide (B) harfiyle gösterilen 14.000,00 m2 kısmının tamamı 1.290.240 hisse kabul edilerek ... ve müşterekleri adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili ve davalı Maliye Hazinesi vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemelerce tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın birbiriyle uyumlu olması zorunlu olup, bu zorunluluk, açık, adil ve güvenli yargılanma ilkelerinin gereğidir.
Eldeki davada, kısa kararın verildiği duruşma zaptında iki ayrı hüküm kurulmuş, kısa kararın ilkinde adına tescil hükmü kurulan bir kısım kişilere diğer kısa kararda yer verilmemiş ve dolayısıyla gerekçeli karar, kısa kararlardan biriyle uyumlu olduğu halde diğeriyle çelişkili olmuştur. Kısa kararın, gerekçeli karara aykırı olması, mahkemelere olan güveni zedeleyebileceği gibi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesine de aykırı olduğundan, yeniden gerekçeye uygun olarak hüküm tesis edilmesi için hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... İdaresi ile davalı Hazine’nin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.