16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3808 Karar No: 2020/4856 Karar Tarihi: 27.10.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3808 Esas 2020/4856 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, kadastro çalışma alanında bulunan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımına dayalı olarak adlarına tescilini istemişlerdir. Ancak, taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı olduğu ortaya çıkmıştır. Mahkeme, davacıların tapuda eşit hisselerle kayıt ve tesciline karar vermiştir ancak, davacıların aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı ve taşınmazın nasıl intikal ettiği hususları yeterli şekilde araştırılmamıştır. Ayrıca, DSİ kanalı bulunan taşınmazlara ilişkin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü de dahil edilmemiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur ve davacılardan açıklama istenerek aktif dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, DSİ Genel Müdürlüğü de dahil edilerek yeni bir hüküm kurulmalıdır. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu, Medeni Usul Hukuku Kanunu, Tapu Kanunu, Kamulaştırma Kanunu.
16. Hukuk Dairesi 2017/3808 E. , 2020/4856 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar ... ve arkadaşları, ... Mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan sınırlarını belirttikleri tapulama harici taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında davalı Hazine taşınmazın adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davasının kabulüne, 29.06.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmazların davacılar adına eşit hisselerle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Keşifte alınan beyanlarda, taşınmazların davacıların mirasbırakanı Yaşar"a ait olup, ölümüyle mirasçılarına kaldığı belirtilmiş olmasına ve muris ..."ın nüfus kayıt örneğinden davacılar dışında başkaca mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmasına göre, taşınmazların davacılara ne şekilde (taksim, hibe, satın alma vs.) intikal ettiği hususunda ayrıntılı beyan alınmamış ve davacıların aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamıştır. Diğer taraftan, çekişme konusu taşınmaz bölümleri sınırında DSİ kanalı bulunmasına rağmen Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü davaya dahil edilmemiş ve kamulaştırma haritası ve dayanağı belgeler getirtilerek çekişmeli taşınmazlara uygulanmamıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için; Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hangi nedenle kendi adlarına tescilini istedikleri hususunda davacılardan açıklama istenmeli ve bu hususta kendilerine ispat hakkı tanınarak aktif dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, aktif dava ehliyetlerinin bulunduğunun ortaya konulması halinde, davalarını DSİ Genel Müdürlüğüne yöneltmeleri için davacılara süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.