Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/21968 Esas 2012/25879 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/21968
Karar No: 2012/25879
Karar Tarihi: 17.12.2012

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/21968 Esas 2012/25879 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkili adına öncelikli kullanım hakkı iddiasıyla su kaynağı üzerindeki üstün hakkın tespiti ile Kaymakamlık kararının iptali istemiştir. Ancak mahkeme, idari işlemlere ve idari kararlara karşı idari yargı yolunun açık olduğu gerekçesiyle davanın yargı yolu bakımından reddine karar vermiştir. Bu karar, somut olayda hakimin yanlış nitelendirme yaparak davanın reddine karar vermesi nedeniyle usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılması gereken iş, davacının talebinin suya vaki müdahalenin önlenmesi olduğu ve davaya bakmaya görevli yargı kolunun adli yargı olduğu hususunu gözetip, işin esasına girerek, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis etmek olmalıdır. Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 31, HUMK'nın madde 76, HUMK'nın madde 428.
3. Hukuk Dairesi         2012/21968 E.  ,  2012/25879 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Dava dilekçesinde su üzerindeki üstün hakkın tespiti ile Kaymakamlık kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın yargı yolu bakımından reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait taşınmazdan çıkan su kaynağı üzerinde, müvekkilinin öncelikli kullanım hakkının bulunduğunun tespiti ile müvekkilinin su kaynağından men"ine dair ... Kaymakamlığı"nın 21.05.2009 tarihli kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Muhtarı; davaya konu suyun davacının taşınmazından çıktığını, taşımalı eğitim sistemine geçilmesi nedeniyle köy okulunun suya ihtiyacının kalmadığını belirterek; davacının suyu kullanmasına itirazlarının bulunmadığını beyan etmiştir.Davalı ... vekili; davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.Mahkemece; idari işlemlere ve idari kararlara karşı idari yargı yoluna gidilebileceği gerekçesi ile davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Bir davada dayanılan maddi vakıaları açıklamak tarafların, bu olguları hukuken nitelendirmek ve uygulanacak yasa maddelerini belirlemek hakimin görevidir. (HMK. 31.md; HUMK"nın 76.madde) Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdüğü maddi olaylar, sonuç ve istemlerle bağlı olup; tarafların dayandığı kanun hükümleri ve onların nitelendirmeleriyle bağlı değildir. Bunun doğal sonucu olarak hakim, kanunları doğrudan doğruya uygulayarak iddia ve savunmadaki sonuç ve istemleri karara bağlamakla yükümlüdür.Somut olayda, maddi olay ile bağlı olan hakimin; hukuksal nitelendirmeyi kendiliğinden yaparak; talebinin suya vaki müdahalenin önlenmesi olduğunu kabul edip, işin esasına girerek hüküm tesisi gerekirken, yazılı ve yanılgılı gerekçe ile yanlış nitelendirilme sonucu yargı yolu bakımından davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.O halde mahkemece yapılacak iş; davacının talebinin suya vaki müdahalenin önlenmesi olduğu ve davaya bakmaya görevli yargı kolunun adli yargı olduğu hususunu gözetip; işin esasına girerek, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis etmek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.