Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/11108 Esas 2014/22723 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11108
Karar No: 2014/22723

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/11108 Esas 2014/22723 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/11108 E.  ,  2014/22723 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ankara 4. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :19.02.2014
    NUMARASI :Esas no:2013/560 Karar no:2014/243


    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre; davacının, davalı lehine Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde tayin ve takdir edilen tedbir nafakasına ilişkin temyiz itirazları yersizdir.
    2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, "davacı, davalıya göre daha fazla kusurlu" bulunmuş, buna bağlı olarak davalı yararına aylık irat şeklinde yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Davacının daha fazla kusurlu sayılmasının dayanağı olarak, eşine fiziki şiddet uygulamış olması gösterilmiştir. Oysa, davalı herhangi bir delil göstermemiştir. Davacı tanığı olarak dinlenen Gülfikar"ın bu husustaki bilgisi, davalının anlatımına dayanmaktadır. Tanığın davalıdan aktardığı olaylar sabit kabul edilemez. Davalının, şiddete maruz kaldığına ilişkin başkaca bir delil bulunmamaktadır. Dolayısıyla, sabit olmayan bir olaya dayanılarak davacının daha fazla kusurlu kabul edilmesi doğru değildir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının evlilik birliğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği, kocası hastalanınca onu kendi haline bırakıp evden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı değil, davalı daha ziyade kusurludur. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için ise, bu nafakayı talep eden tarafın kusurunun daha ağır olmaması şarttır (TMK md. 175/1). Bu bakımdan davalı yoksulluk nafakası almayı hak etmemiştir. İsteğin reddi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek, davalı yararına yoksulluk nafakası tayin ve takdiri doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2014 (Prş)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.