10. Hukuk Dairesi 2021/5718 E. , 2021/11230 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2018/243-2021/40
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Somut olayda mahkemece verilen 10/06/2016 tarihli bir önceki kararda davanın kısmen kabulü ile davacı ...’ın Sgk’ya bildirilmeyen 01/07/2004-17/01/2007 tarihleri arasında 917 günlük bildirim yapılmayan sigortalılık süresi olduğunun tespitine karar verilmiş, kararın davalılar vekillerince temyiz edildiği. (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 18/04/2018 tarih ve 2016/17599 E- 2018/4021 K ile “Yapılacak iş, davalı işyerinin dava konusu döneme ait dönem bordrolarını getirtip bu bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak ve dinlenen tanıkların hizmet döküm cetvellerini Kurumdan getirtmek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle söz konusu işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.” yönünden bozulduğu,bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddine “Davacı vekili tarafından açılan davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; Bilirkişi...tarafından hazırlanan 03/12/2020 tarihli raporda, bilirkişinin belirttiği şekilde, davacı ..."ın davalı ..."nde SGK"ya bildirilen çalışma süreleri dışlanarak; 01.07.2004-31/12/2004 dönemi için 180 gün, 01.01.2005-31/12/2005 dönemi için 360 gün, 01.01.2006-31/12/2006 dönemi için 360 gün, 01.01.2007-17/01/2007 dönemi için 17 gün, 01.09.2007-31.12.2007 dönemi için 120 gün, 01.01.2008-31.03.2008 dönemi için 90 gün olmak üzere toplam 1127 gün çalıştığının ve çalıştığı bu sürelerin kuruma bildirilmediğinin tespitine, fazlaya ilişkin tespit isteminin reddine, bilirkişi raporunun karar ekinden sayılmasına” şeklinde davacının daha önceki hükmü temyiz etmemiş olması nedeniyle davalı şirket lehine oluşan usuli kazanılmış hakka riayet etmeksizin karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar doğrultusunda: mahkemece yapılacak iş davacının mahkemece verilen bir önceki kararı davacının temyiz etmediğini dikkate alarak, davalı şirket lehine oluşan kazanılmış hak çerçevesinde mahkemece verilen ilk kararda hükmedilen hizmet süresi ile sınırlı olacak şekilde hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzelterek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasında yer alan “davacı vekili tarafından açılan davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; bilirkişi...tarafından hazırlanan 03/12/2020 tarihli raporda, bilirkişinin belirttiği şekilde, davacı ..."ın davalı ..."nde SGK"ya bildirilen çalışma süreleri dışlanarak;
01.07.2004-31/12/2004 dönemi için 180 gün,
01.01.2005-31/12/2005 dönemi için 360 gün,
01.01.2006-31/12/2006 dönemi için 360 gün,
01.01.2007-17/01/2007 dönemi için 17 gün,
01.09.2007-31.12.2007 dönemi için 120 gün,
01.01.2008-31.03.2008 dönemi için 90 gün olmak üzere toplam 1127 gün çalıştığının ve çalıştığı bu sürelerin kuruma bildirilmediğinin tespitine, fazlaya ilişkin tespit isteminin reddine, bilirkişi raporunun karar ekinden sayılmasına,” ifadesinin silinerek, yerine “-davacı ..."ın davalı ..."nde SGK"ya bildirilen çalışma süreleri dışlanarak; 01/07/2004 ile 17/01/2007 tarihleri arasında olmak üzere toplam 917 gün çalıştığının ve çalıştığı bu sürelerin kuruma bildirilmediğinin tespitine, fazlaya ilişkin tespit isteminin reddine,” yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, 29/09/2021 günü oybirliği ile karar verildi.