8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/456 Karar No: 2017/1046 Karar Tarihi: 03.02.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/456 Esas 2017/1046 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2017/456 E. , 2017/1046 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili kira alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun borca itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı usule uygun tebliğe rağmen savunma yapmamıştır. Mahkemece, kiralayan öldüğünden, kiracının kaç mirasçısı olduğunun ve bunlara ne oranda kira borcu ödeyeceğini bilmesinin mümkün olmadığı, borçlunun muris...adına ödemeleri yaptığını bildirdiği, davacının kira alacağı varsa dava açarak miras hissesi oranında alacağını talep edebileceği borçlunun temerrüte düştüğü kabul edilemeyeceğinden ayrıca davacının alacağının olup olmadığı ne miktarda olduğu yargılamayı gerektirdiğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. 1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, davacı alacaklının pay ve paydaş çoğunluğu sağlamadan tek başına tahliye talep edemeyeceğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE , 2- Davacı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince; takip dayanağı 15/08/2010 başlangıç tarihli, aylık 1.250,00 TL bedelli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin alacaklının murisi...ile imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı, 05/03/2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2014 yılı Ocak ayı ila Temmuz ayları arasına ait aylık 1.450,00 TL den toplam 10.150,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde, kiraya verene kira bedellerinin ödendiğini belirterek borca itiraz etmiştir. Davalı borçlu, takip dayanağı kira sözleşmesindeki imzasına ve aylık kira miktarına itiraz etmediğine göre kira bedellerini ödediğini İ.İ.K.269/c maddesinde belirtilen belgeler ile kanıtlamalıdır. Kiraya veren ...’ın 14/12/2013 tarihinde vefat ettiği davacı ile birlikte üç kişiyi mirasçı olarak bıraktığı anlaşılmıştır. Kiralanan taşınmaz paylı mülkiyete konu ise her bir paydaş sadece kendi payına düşen alacağı talep edebilir. Elbirliği mülkiyetine konu teşkil ediyorsa tüm ortakların birlikte icra takibi başlatmaları gerekir. Dava konusu taşınmazın 16/07/2007 tarihinden itibaren paylı mülkiyete konu olduğu ve davacı alacaklının 1/3 pay sahibi olduğu sabittir. Bu durumda davacı alacaklının payına düşen kira bedelini talep edebileceği davacının muacceliyet şartına dayalı olarak takip sonrasındaki dönem kira alacağını da istemiş olması karşısında muacceliyet şartının geçerli olup olmadığı değerlendirilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle,davacı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 03/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.