Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/1147 Esas 2013/2940 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1147
Karar No: 2013/2940
Karar Tarihi: 28.02.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/1147 Esas 2013/2940 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/1147 E.  ,  2013/2940 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.07.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacıya ait 35 ada 208 ve 78 parsel sayılı taşınmazlar yararına, davalılara ait 35 ada 211 ve 65 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak
    hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil objektif esaslara uygun belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir.
    Mahkemece, davacıya ait 78 ve 208 parsel sayılı taşınmazlar lehine geçit hakkı tesis edilmiş olup bu taşınmazlar arasında akdi irtifak tesisi için süre verilerek dava konusu geçit hakkında bundan sonra bir hüküm kurmak gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 28.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.